"Vacibü’l-Vücud’un hem vacib, hem zatî olan kudretine karşı, mevcudatın hem hadis, hem arızi vücutları ve mümkünatın hem kararsız, hem kuvvetsiz sübutları, elbette nihayet derecede kolay ve hafif gelir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, Vâcibü’l-Vücud’un hem vacib, hem zatî olan kudretine karşı, mevcudatın hem hâdis, hem arızi vücutları ve mümkünâtın hem kararsız, hem kuvvetsiz sübutları, elbette nihayet derecede kolay ve hafif gelir."
"Bütün ruhları haşr-i âzamda ihya edip muhakeme etmek, bir baharda belki bir bahçede belki bir ağaçta haşir ve neşrettiği yaprak ve çiçek ve meyveler kadar kolaydır." (Mektubat, Yirminci Mektup, İkinci Makam, Onuncu Kelime)
Allah’ın varlığı vacibdir, ondan başka her şeyin varlığı mümkindir. Vacib varlık hem ezelî hem ebedîdir, bütün sıfatları sonsuzdur ve mutlaktır. Mümkin bir varlık ise hâdistir yani sonradan yaratılmıştır, evveli ve ahiri vardır, bütün sıfatları sınırlıdır.
Vacibü'l-Vücud bu mümkinat âleminde son derece kolay icraat yapar.
Sualin metninde, Allah’ın kudreti için hem vacib hem zatî sıfatları geçmiştir. Yirmi Dokuzuncu Söz’de izah edildiği gibi, Allah’ın kudreti zatî olduğu için o kudrete acz giremez. Acz giremeyince o kudret nazarında azla çok, büyükle küçük, fert ile nev’ arasında fark olmaz, hepsini aynı kolaylıkla yaratır ve idare eder.
"Bütün ruhları haşr-i âzamda ihya edip muhakeme etmek, bir baharda belki bir bahçede, belki bir ağaçta haşir ve neşrettiği yaprak ve çiçek ve meyveler kadar kolaydır."
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü