İkinci Makam, Onuncu Kelime
İçerikler
-
"Daire-i imkânda ne kadar eşya var, o eşyaya gayet kolay vücud giydirebilir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Hayvânat ve nebâtâtın icadında, gözümüzle görüyoruz, hadsiz bir sehâvet ve kesret içinde, nihayet derecede bir itkan, bir hüsn-ü san’at bulunuyor. Hem nihayet derecede karışıklık ve ihtilât içinde, nihayet derecede bir imtiyaz ve tefrik görünüyor." İzah?
-
"Kudret-i İlâhiyeye nisbeten yıldızlar, zerreler gibi kolaydır; hadsiz efrad, bir fert kadar külfetsiz ve rahatça icad edilir." cümlesinin izahını yapar mısınız?
-
"Şu kâinatta, şu görünen tasarrufat ve ef’âl ile hükmeden Sâni’-i Kadîr’in kudretine nisbeten, en büyük küll en küçük cüz’ kadar kolay gelir. Efratça kesretli bir küllînin icadı, bir tek cüz’înin icadı kadar sühuletlidir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Eğer ayrı ayrı fabrikalarda, ayrı ayrı merkezlerde teçhizatları yapılsa bir ordunun teçhizine lâzım olan bütün askerî fabrikalar, bir tek neferin teçhizatı için lâzım gelir." İzah eder misiniz, teçhizattan maksat nedir?
-
"Lüzum olsa, bütün eşya ile bir tek şeye bakar, baktırır, medet verir ve kuvvetli yapar. Ve bütün eşyayı dahi, o vâhidiyet sırrıyla, bir tek şey gibi icad eder, tasarruf eder, idare eder." İzah eder misiniz?
-
Allah, zatı itibariyle de isim ve sıfatlarında olduğu gibi alem-i imkanda mıdır? Yoksa zatıyla alem-i vücubta, isim ve sıfatlarıyla alem-i imkanda mı?
-
"Binlerle, milyonlarla âyineler nuruna mukabil gelse, bir tek âyine gibi inkısam etmeden bizzât her birinde cilve-i misaliyesi bulunur. Eğer âyinenin istidadı olsa, Güneş azametiyle onda âsârını gösterebilir. Bir şey, bir şeye mani olamaz..." İzah?
-
"Bir çekirdekte koca bir ağacı mânen derc ettiği gibi, bir âlemi bir tek fertte derc edebilir. Bütün âlem, bir tek fert gibi dest-i kudretinde çevrilir." İzah eder misiniz?
-
"Bütün mevcudat bir tek sanie verildiği vakit, o bütün mevcudat bir tek mevcut gibi kolay ve suhuletli olur." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Eğer o mevcudat, doğrudan doğruya bir tek Sâni’a verilmezse; o zaman her bir mevcud, bütün mevcudat kadar müşkilâtlı olur ve bütün mevcudat, bir tek mevcud kıymetine sukut eder, iner." cümlesini açıklar mısınız?
-
"İmdad-ı vahidiyet", "yüsr-ü vahdet" ve "tecelli-i ehadiyet" kavramlarını açıklar mısınız?
-
"Sâni-i Zülcelâl, cisim ve cismanî olmadığı için, zaman ve mekân Onu kayıt altına alamaz... Onun fiiline perde çekemez; teveccühünde tecezzî ve inkısam olmaz." İzah eder misiniz?
-
"Sâni-i Zülcelâlinin, nur olan bütün sıfâtıyla ve nuranî olan bütün esmâsıyla,.." Buradaki "nur" ve "nurani" tabirlerinin "esma" ve "sıfata" tatbikini izah eder misiniz?
-
Neden bütün mevcudat bir tek Sania verildiği vakit, her bir mevcud bütün mevcudat kadar kıymetli olur?
-
"Âlem-i şehadetten olan kafadaki hardal kadar kuvve-i hâfıza âlem-i manadan bir kütübhane kadar vücudu içine alır. Ve âlem-i haricîden olan tırnak kadar bir âyine, vücudun âlem-i misal tabakasından koca bir şehri içine alır." izahı?
-
"Sânideki vücub ile tecerrüd", "mahiyetinin mübayenetiyle adem-i takayyüd", "adem-i tahayyüz" ile "adem-i tecezzî" kavramlarını izah eder misiniz?
-
"Ve âlem-i haricîden olan tırnak kadar bir âyine-i vücudun, âlem-i misal tabakasından koca bir şehri içine alır." cümlesini açıklar mısınız?
-
Vücud alemleri nelerdir veya ne demektir, açıklar mısınız?
-
"Şu kâinatın Sani’-i Zülcelali, Vâcib-ül Vücud’dur. Yani: Onun vücudu zâtîdir, ezelîdir, ebedîdir, ademi mümteni’dir, zevali muhaldir." ifadesini izah eder misiniz?
-
"Vücud rüsuh peyda ettikçe, kuvvet ziyadeleşir, az bir şey, çok hükmüne geçer." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Belki bütün hakaik-i kâinat, o mahiyetin Esma-i Hüsnasından olan Hak isminin şualarıdır." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Vâcibü'l-Vücudun mahiyet-i kudsiyesi, mahiyet-i mümkünat cinsinden değildir." cümlesini açıklar mısınız?
-
Yirminci Mektup, İkinci Makam, Onuncu Kelimedeki "Mübayenet-i mahiyet ve adem-i takayyüdün kolaylığa sebebiyeti" konusunu açar mısınız?
-
"Adem-i tahayyüz" ve "adem-i tecezzi" terkiplerini açıklar mısınız?
-
"Demek, Kadîr-i Zülcelâlin tasarrufât-ı kudretine, her şey itaat ve inkıyad cihetinde -ihtiyaç yok; eğer ihtiyaç olsa- kolaylığa vesile olur." İhtiyaç olsa kolaylığa vesile olmak ile birlikte izah eder misiniz?
-
"Madem Sâni-i Kadîr mekândan münezzehtir; elbette kudretiyle her mekânda hazır sayılır. Ve madem tecezzî ve inkısam yoktur; elbette her şeye karşı bütün esmâsıyla müteveccih olabilir." İzah eder misiniz?
-
"Çekirdekteki nakş-ı kader olan manevî ağaç, bağdaki nesc-i kudret olan mücessem ağaçtan daha aciptir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Hilkat-i insaniye, hilkat-i âlemden daha aciptir." ifadesini Mümin suresi 57. ayetin manası çerçevesinde nasıl anlayabiliriz?
-
"Yani bazı âdi şeylerin vücuda gelmelerini çok kolay gördükleri için, onların teşkilini, 'teşekkül' tevehhüm ediyorlar." Buradaki “bazı adi şeyler” nelerdir?