"Zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinana bir davettir." ifadesinin, toprağın karanlığındaki tohumların ve çekirdeklerin inkişaf ve açılımıyla bir ilgisi var mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımız bu teşbihi, başka risalelerde de yapmaktadır. Çekirdeğe verilen “manevî cihazat"tan söz eder ve o cihazlarını toprak altında bazı muzır maddelerle zayi etmediği takdirde hava âleminde bir ağaç olacağını nazara verir.
İnsanın istidadı çekirdekle kıyas edilemeyecek kadar zengindir. Bu istidat, “ubudiyet toprağı altında, İslamiyet ziyasıyla, imanla intibaha geldiği” takdirde “gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve beşerin hatırına, hayaline gelmez ebedî saadetleri" netice verecektir. O zaman dünyanın; “Bin sene mesudane hayatının cennetin bir saatine mukabil gelmediği” yakinen anlaşılacaktır.
İşte o saadete göre bu dünya hayatı bir zindan mesabesindedir.
“Evet insan bir çekirdeğe benzer. … Eğer o istidad çekirdeğini İslâmiyet suyu ile imanın ziyasıyla ubudiyet toprağı altında terbiye ederek, evamir-i Kur'aniyeyi imtisal edip cihazat-ı maneviyesini hakikî gayelerine tevcih etse, elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve cennette hadsiz kemalât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-ı daimenin cihazatına câmi' kıymettar bir çekirdek ve revnakdar bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır.”(1)
(1) bk. Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, İkinci Mebhas.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü