"Âfakî", "Enfüsî" ve "Usulî" Delil ne demektir?

Soru Detayı

- "Afaki" kelimesi objektif, tarafsız manasına gelmektedir, bildiğim kadarıyla. Buna binaen "usuli" kavramını geçmiş deliller olarak mı algılamalıyız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Enfüsi ile afakî deliller, insanın gözü önünde cereyan eden delillerdir. Usuli delil ise şimdiki zaman delilinden çok, geçmiş zamanda vuku bulan delileri temsil ediyor. Yani enfüsi ile usuli delili temyiz ve tefrik eden husus zaman mefhumududr. Enfüsi delili zamanın şimdiki boyutunda cereyan ediyor, usuli delil ise, geçmiş boyutunda cereyan etmiş. Geçmiş zaman boyutundaki deliller, şimdiki zaman delillerinin bir nevi temeli hükmündedir. Mahiyet olarak enfüsi ile usuli arasında pek bir fark yoktur. Tek fark, zaman kipidir. Bu yüzden, "Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatı ve delilidir" sözü esaslı bir senet ve delil hükmündedir. Zira geçmişte numunelerini ve eserlerini görmediğimiz bir hususun, gelecekte de olacağını kabullenmekte zorlanırız.

Üstat, Risale-i Nur'un çok yerlerinde bu usuli delili kullanır. Özellikle haşrin ispatında bu delil çok mukni ve müessirdir. Meselâ; Hazreti Adem (as)'den bu yana, her dönem ve asırda haşrin bir provasını Allah gerçekleştiriyor. Böylece hem varlığını, hem birliğini, hem yeniden diriltmeye muktedir olduğunu geçmiş zaman levhalarında sergiliyor. Bütün bu delilleri gören bir akıl sahibi, "Acaba bir sonraki dönem ve asırda, Allah bütün hayatları diriltip, yeniden inşa edebilir mi?" tereddüdüne mahal verebilir mi?

“Şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar makul ve lâzım ve kat’i ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir.” (Sözler)

İşte usuli denilen bu geçmiş zaman delili, bütün bu şek ve şüpheleri ortadan kaldırır. Bu usuli delil, sadece tevhid ve haşirde değil, diğer itikadi hususlarda da caridir.

Meselâ, kitaplara iman, Hazreti Muhammed (sav) ile ortaya çıkmış, insanlığın daha önce hiç bilmediği bir itikat değildir. Daha önce de Allah, insanlarla konuşmuş ve kitap indirmiştir. İşte daha önce gelen kitaplar, usuli delil kapsamına girer. Bir sonraki gelecek olan kitaba yol yapar ve ona zaman ve zemini ihzar eder.

Şayet usuli deliller olmasa idi, her itikadi durumlar, insanlığa birden ve ani olarak ihdas edilse idi, insanlık bunu kabullenmekte zorlanacaktı. Aynı bakış açısını diğer imani ve itikadi hususlara da tatbik edebiliriz.

Netice olarak usuli delile; zamanın geçmiş levhasındaki kudret yazıları nazarı ile bakabiliriz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
A
Okunma sayısı : 3.926
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...