"Mâbudun vücuduna üç türlü delil vardır: Âfakî, Nefsî, Usulî." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Enfüsî ile afakî deliller, insanın gözü önünde cereyan eden delilleridir. Usulî delil ise şimdiki zaman delilinden çok, geçmiş zamanda vuku bulan delilleri temsil ediyor. Yani enfüsî ile usulî delili temyiz ve tefrik eden husus, zaman mefhumudur.
Enfüsî delili zamanın şimdiki boyutunda cereyan ediyor, usulî delil ise, geçmiş boyutunda cereyan etmiş. Geçmiş zaman boyutundaki deliller, şimdiki zaman delillerinin bir çeşit temeli hükmündedir. Mahiyet olarak enfüsî ile usulî arasında pek bir fark yoktur, tek fark zaman siğasıdır. "Bu yüzden yaptıklarım, yapacaklarımın teminatı ve delilidir" sözü esaslı bir senet ve delil hükmündedir. Zira geçmişte numunelerini ve eserlerini görmediğimiz bir hususun, gelecekte olacağını kabullenmekte zorlanırız.
Üstad, Risale-i Nur'un çok yerlerinde bu usülî delili kullanır. Bilhassa haşrin isbatında bu delil çok mukni ve müessirdir.
Meselâ; Allah, Hazret-i Âdem (as)'den bu yana, her asırda ve her baharda haşrin bir provasını ve numunesi gerçekleştiriyor. Böylece hem varlığını, hem birliğini, hem yeniden diriltmeye muktedir olduğunu geçmiş zaman levhalarında sergiliyor. Bütün bu delilleri gören bir akıl sahibi, "Acaba bir sonraki asırda ve baharda Allah bütün hayatları diriltip yeniden inşa edebilir mi?" tereddüdüne mahal verebilir mi? İşte usulî denilen bu geçmiş zaman delili, bütün bu şek ve şüpheleri ortadan kaldırır. Bu usulî delil, sadece tevhid ve haşirde değil, diğer itikadî hususlarda da caridir.
Meselâ, kitaplara iman, Hazret-i Muhammed (sav) ile ortaya çıkmış, insanlığın daha önce hiç bilmediği bir itikad değildir. Daha önce de Allah insanlarla konuşmuş ve kitap indirmiştir. İşte daha önce gelen kitaplar, usulî delildir. Bir sonraki gelecek olan kitaba yol yapar ve ona zaman ve zemin ihzar eder. Şayet usulî deliller olmasa idi, her itikadî durumlar, insanlığa birden ve ani olarak ihdas edilse idi, akıl bunu kabullenmekte zorlanacaktı. Aynı bakış açısını diğer imanî ve itikadî hususlara da tatbik edebiliriz.
Hulasa olarak usulî delile, zamanın geçmiş levhasındaki kudret yazıları nazarı ile bakabiliriz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar