"اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ maksudumuzdur, matlubumuzdur. Gayr-ı mütenahi berâhininden dört burhan-ı küllîyi îrad ediyoruz." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
اَللّٰهُ لَآ اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ
“Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Hayat sahibidir, Kayyumdur.” (Bakara, 2/255)
"Allah’tan başka hak Ma’bud olmadığı" hakikatini gönüllere yerleştirmek bütün peygamberlerin en büyük davası olmuştur.
Üstat Hazretleri On Dokuzuncu Söz’de “Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî muarrif var.” buyuruyor ve bunları “kitab-ı kâinat, Hatemü’l-Enbiya Aleyhissalâtü Vesselam ve Kur’ân-ı Aziîmüşşan” olarak sıralıyor.
Bu Risalede bu üç büyük küllî muarrife ilave olarak “vicdan denilen fıtrat-ı zîşuur”dan bahsediliyor. Yâni, Allah’a inanma insanın yaratılışında vardır. Nitekim Üstad bir başka risalesinde insanın yaratılışında “cemale karşı muhabbet, kemale karşı meftuniyet, ihsana karşı perestiş” olduğunu beyan ediyor. İşte bu yaratılışı insanı bir yaratıcı olduğunu bilmeye götürmüş, ancak insan aklı “o yaratıcının kim olduğu, isimleri, sıfatları, insanı niçin yarattığı ve insanın O’na karşı görevlerinin ne olduğu” gibi soruları cevaplandırmaya yetmemiştir. Onun içindir ki Cenab-ı Hak kendini tanıtmak, emirlerini bildirmek ve kullarının vazifelerini öğretmek üzere peygamberler göndermiş ve kitaplar inzal etmiştir.
Bu derste, her vicdanın, tevhid hakikatinin akla ulaşmasında mühim bir vazife yaptığına dikkat çekiliyor. Misal olarak bir bahçeyi veya bir ağacı nazara alalım. Bu ağaç şehadet âlemindendir. Eşyanın hakikati esma-i İlâhîyeye dayandığından, bu görünen ağaç; Rezzak, Hakîm, Mün’im gibi isimlerin de tecellisidir. İşte vicdanda bu iki âlem bir bakıma birbirine kavuşurlar ve insan aklına şu mesajı verirler: İnsan kimin eseri ise, onun yardımına koşturulan bu ağaç da onun eseridir. Bu ise tevhidin bir şuaıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar