"Bana, 'Sen şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. Farkında değilim..." Üstad kime sataşmış, izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bana, “Sen şuna buna niçin sataştın?” diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!"(1)

Üstad Hazretlerinin sataştığı üç kesim var:

Birisi; iman ve Kur’an düşmanlarına sataşması ve onların mesleğini ilmen yerle bir etmesidir. Evet, Risale-i Nurlar inkârcıların korkulu rüyasıdır ve en büyük darbeyi onlara indiriyor.

İkincisi; İslam dairesinde bulunan bazı hatalı ve yanlış fikirli kişileri rahatsız etmesidir. Osmanlının ve ondan sonra kurulan yeni rejimin eğitim sistemini ve yönetim şeklini tenkit etmesi ve bunlara yol göstermesi onlar tarafından bir sataşma şeklinde telakki edildi.

Üçüncüsü; dindar ve muhafazakâr kesimin asrın şartlarına ayak uyduramamasını tenkit etti. Bir cihetle onlara da ilişmiş oldu. Muhakemat ve Sünuhat gibi risalelerde bunun misallerini görmek mümkün.

İnsanın üstün vasıflarından biri de şefkat etmek; dertlilere acımak ve onların yaralarını sarmak için çabalamaktır. Şefkat, bütün peygamberlerin vasfı ve ortak yoludur. Bu üstün vasıf en ileri derecesiyle Peygamber Efendimizin (asm.) kalbinde hükmetmiştir. Dünyaya geldiğinde “Ümmetî! Ümmetî!” demesi gibi, mahşerde yine “Ümmetî!” (ümmetim) diyerek ümmetinin imdadına koşacak olması bunun en bariz iki misalidir.

Üstat hazretlerinin “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmağa koşuyorum”diyerek muhtaçların imdadına bir ömür boyu koşması, onun Allah Resulüne (asm.) bu sahada da en güzel bir varis olduğunun bir delilidir. Güz mevsiminde sararan yapraklardan, ölümle karşı karşıya bulunan küçük hayvanlara kadar uzanan o büyük şefkat, elbette insanların âhirette ebediyen azap çekmeleri tehlikesine karşı lakayt kalamazdı. Nitekim kalmamış ve bütün ömrü boyunca insanların imanlarını kurtarmak için yılmadan, usanmadan, hapislere, zindanlara, sürgünlere beş para ehemmiyet vermeden çalışmıştır.

1) bk. Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı, Tahliller (Eşref Edip).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.219
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...