"Bazı zevahiri efkâra göre imale olunmuştur. İmale delalet için değil, belki vuzuh-u delil içindir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte o vakit delil olan sanat, marifet-i Sani olan neticeden daha hafî ve daha gamız ve kaide-i istidlale münafi olduğundan, bazı zevahiri efkâra göre imale olunmuştur. İmale delalet için değil, belki vuzuh-u delil içindir. Bu ise ya müstetbeatü’t-terâkip kabilesinden veya kinâî nevindendir." (Şuâât)
"İmale" kelime itibariyle bir tarafa yönlendirme ve meylettirme, eğmek anlamında olup, burada "herkesçe bilinen herkese görünen fayda ve hikmetler" anlamında kullanılıyor. Mesela, Güneş'in lamba ve soba olmasını her insan bilip takdir eder. Bu her insana taalluk eden zahiri bir faydadır.
Ayetlerin Güneş'in bilimsel ve karmaşık yönünden değil de herkesçe malum faydalarından bahsetmesi imale içindir. İmale ise delalet için değil delilin açık, net ve berrak olması içindir. Güneş'in soba ve lamba olarak ifade edilmesi, delalet değil delilin herkesçe malum ve açık olması içindir.
Delalet genelde üstü kapalı hafi manalar için kullanılırken, vuzuh-u delil ise herkesin malumu herkesin kabulu olan şeyler için kullanılır.
İlave bilgi için tıklayınız:
- "Şübehat ve şükûkun üç menbaları vardır..." Buradaki üç menbayı izah eder misiniz?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü