"Bir baharı halk etmek, bir çiçek kadar ona kolaydır. Cenneti halk etmek, bir bahar kadar ona rahattır." ifadelerini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
"Bir baharı halk etmek, bir çiçek kadar ona kolaydır. Cenneti halk etmek, bir bahar kadar ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda yeniden yeniye icad ettiği hadsiz masnuatı, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam)
Yirmi Dokuzuncu Söz’de “İşte, kudret-i İlahiye, zâtiyedir; öyle ise, acz tahallül edemez” diye başlayan bir hakikat dersinde bu konu en güzel şekilde işlenmiştir.
Şualarda (Onuncu Söz'ün Birinci Zeyli) geçen şu kaideyi de hatırlayalım: “Bir şey zatî olsa, onun zıddı o zata arız olamaz.”
Allah’ın kudreti zatındandır; onun için bu kudretin zıddı olan acz o kudrete giremez. Bir baharı yaratmakla bir çiçeği yaratmak arasında az bir fark olsa kudrete acz girmiş olur, bu ise muhaldir.
Bizim için on kilo ile on beş kiloyu kaldırmak arasında fark vardır. Zira bizim kudretimiz zâtımızdan değil. Biz Allah’ın ihsan ettiği bir güçle işlerimizi görüyoruz. Ve bizim her şeyimiz sınırlı olduğu gibi, kuvvetimiz de sınırlı. Allah’ın kudreti ise sonsuz. Sonsuz için az ile çok, büyükle küçük, zerre ile Güneş, çiçekle bahar, baharla cennet fark etmez; hepsi aynı kolaylıkla icad edilir.
Ve yine Allah’ın kudreti muhit, yani her şeyi ihata etmiş. O muhit kudret için azla çoğun hiçbir farkı yoktur. Mesela, hava bütün yeryüzünü ihata ettiği için, bir kişinin nefes almasıyla bütün insanların nefes alması arasında hava için bir kolaylık veya güçlük düşünülmez. Güneş için de bir kişiyi aydınlatmakla milyonları aydınlatmak arasında fark olmaz. Allah’ın bu aciz ve cansız varlıkları, onun ihsanıyla böyle küllî işleri külfetsiz yaparlarsa, elbette bütün mevcudatın Halık’ı olan Allah bütün varlık âlemini bir tek zerre gibi kolaylıkla sevk ve idare edebilir.
Allah’ın kudreti sonsuz olduğu için, mertebeden münezzehtir. Mertebe ve derece, ancak cüz’î ve sınırlı kudretlerde olur. Mesela; insandaki kudret kayıtlı ve sınırlı olduğu için, bir bardağı kaldırmakla bir masayı kaldırmak arasında fark vardır. Bardağı kaldırmak, insana daha hafif ve rahat gelirken, masayı kaldırmak daha ağır ve zor gelir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü