"Bir câni yüzünden onun kardeşi, hanedanı, çoluk-çocuğu mes’ul olamaz." Hata, kusur ve günahlar çoluk çocuktan çıkar diye bir tabir kullanılır. Bunu nasıl anlamak gerekir?
Değerli Kardeşimiz;
Kişilerin kusur ve hatalarından ancak kendileri mes’uldür. Hata ve suç işleyen kişinin ne ailesi, ne akrabası ne komşusu ne milleti ne cemaati ne de bir başkası mes’ul değildir. Yani hukuktaki tabiri ile “Suçun şahsiliğidir esastır.” Nitekim ayette de bu hakikat şu şekilde izah ediliyor:
"Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez." (Enâm, 6/164)
Mesela cahil ve mutaassıp bir adamın lakırdıları yüzünden koca bir cemaati mes’ul tutup, onları tenkid etmek ve mes’ul tutmak büyük bir zulümdür.
Filanca kabileden birisi hırsızlık yapsa, o kabilenin tamamına hırsız nazarı ile bakmak zulüm ve cehaletin en derinidir. Bu yüzden, bir lanetin ya da hatanın babadan oğula, nesilden nesile sirayet ederek devam edip gitmesi hem akla hem de nakle pek uygun düşmüyor. İslam’ın ve Risale-i Nur'un bakışı budur.
Babanın işlediği bir suçu onun evladına sirayet ettirtmek, onu babasının işlediği suçtan dolayı suçlu telakki etmek vahşice ve ahmakça bir tavırdır. Ayrıca bu bakış, "Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez." (Enâm, 6/164) ayetine ihanettir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü