Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye'nin anlaşılması niçin kolay değil?
Değerli Kardeşimiz;
Bu risalenin başında Birinci Mertebe'nin "çok ince ve derin" olduğu ifade ediliyor. Her müellifin eserinde anlaşılması zor mevzular olabilir. Bu kısmı anlamanın yolunu Üstad şöyle ifade ediyor:
"Hem bu birinci mertebe,
- Bana mahsus gayet ehemmiyetli bir muhakeme-i hissî,
- Ve gayet ruhlu bir muamele-i îmanî,
- Ve gayet gizli bir mükâleme-i kalbî suretinde mütenevvi ve derin dertlerime şifa olarak, tebarüz etmiş.
- Bana tam tevafuk eden tam hissedebilir, yoksa tam zevk edemez."(1)
Necip Fazıl "Zindandan Mehmed’e Mektup" adlı şiiri hapishanede yazmıştır.
Mehmed Akif "Çanakkale Şehitlerine" isimli destanını zafer üzerine yazmıştır.
Abdülhak Hamid Tarhan "Makber" isimli mersiyesini hanımı vefat edince yazmıştır...
Demek ki, bazı şeyleri yazabilmek veya anlayabilmek için, o iklime girmek gerektir. "Kişi hissettiği nisbette yaşarmış." Hissetmeyen zevk edemez.
(1) bk. Şualar, Dördüncü Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar