"Cenâb-ı Hakkın ef’alinde tercih edici bir garaza, bir illete ihtiyaç yoktur. Ancak tercih edici, Cenâb-ı Hakkın ihtiyarıdır." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“Kâinatın yaratılıp yaratılmaması, insanların iman edip etmemesi, cennet ve cehennemi halk etmek veya etmemek” Allah için hiç fark etmez. Allah, bunların hepsinden müstağnidir.

“Tercih edici bir garaza ihtiyaç yoktur” ifadesi bize bu dersi verir.

“O halde, bu âlem niçin yaratıldı?” denilecek olursa, bunun cevabı, “Allah, iradesiyle yaratmayı tercih etti” şeklinde olacaktır.

Yaratmayı irade buyurmasındaki hikmeti de Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîsiyle bize şöyle bildirmektedir: “Rahmetim, gazabımı geçti.”

Çok farklı vecihleri olan bu kelamın bir ciheti de şudur: “Allah vardı, O’nunla birlikte hiçbir şey yoktu” hadisinde haber verildiği gibi, bu varlık âlemi bir dönem, yokluk karanlığında bulunuyor ve varlık sahasına çıkmak için sanki İlâhî rahmetin tecelli etmesini bekliyordu. Allah’ın rahmeti gazabını geçmiş ve bu kâinatı yaratmayı irade buyurmuştur.

Kader Risalesinde geçen “Tercih bilâmüreccih caizdir ve vaki’dir. İrade bir sıfattır. Onun şe’ni, böyle bir işi görmektir” cümleleri bize bu hakikati ders vermektedir. Yani, bu kâinatın yaratılması için mutlaka “mûcib bir müreccih” (onun yaratılmasını mecbur kılacak bir sebep) gerekmez. Gerektiği şeklindeki bir düşünce, Allah’ın Ganiy-yi Mutlak olmasıyla kabil-i te’lif değildir. O halde, Allah nezdinde bu âlemin yaratılması ile yaratılmaması birbirine müsavidir ve İlâhî irade bu âlemin yaratılması şeklinde tecelli etmiştir.

Aynen öyle de, bu kâinatın varlığı gösteriyor ki, onun yaratılması, yoklukta kalmasına tereccüh etmiştir. Bu tereccühün müreccihsiz olması muhaldir. Kâinatın yaratılmasını tercih eden müreccih ise ancak ve ancak Kadîr-i Mürîd olan Allah-u Azîmüşşân’dır. Cenab-ı Hak, kâinatın var olmasını, yoklukta kalmasına tercih etmiştir. Bu hâşâ Allah’ın ihtiyacından değil, O’nun, lütuf ve kereminden dolayıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 6.383
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

bikrebufurkan
Allah-u teala kainattan bağımsızdır. Çünkü Vacib-ul Vücuddur. Binaen aleyh kainatla alakası Halıkıyyettir. Kainatın olması veya olmamamsı O'na tesir etmez. Zatının şuunatının keyfiyetini ise biz anlayamayız. Öyleyse Zat-ı Zülcelali mümkinata dair olan emirle muhakeme etmek bu noktadan baştan yanlıştır. İlmi nihayetsiz olduğu gibi iradesi de külliyyedir. Biz ancak var olduklarını ve nihayetsiz kemalde olduklarını bilebiliriz. Fakat kemalatının niteliğini bilemeyiz. Zaten Allau Ekber de bu manayı ifade ediyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
yakaza77
Yani, bu kâinatın yaratılması için mutlaka “mûcib bir müreccih” (onun yaratılmasını gerekli kılacak bir sebep) gerekmez. mesala ;Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını” imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Ve O; Aziz’dir, Gafûr’dur.(mülk 2) soru ölümü ve hayatı niçin yarattı.? cevap :hanginizin en güzel ameli yapacağını” imtihan etmek için(sebep) zahiren bir sebep yokmu???
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale
Allah hikmeti değil hikmet Allah'ı takip eder. Yani Allah yaratır yarattığı şey hikmetle bezenir yani Allah'tan bağımsız bir hikmet vardır ve Allah'ta o hikmeti tercih etmek zorundadır diyemeyiz. Diğer bir husus şuunat ile mucip müreccih farklı şeylerdir. Allah'ın şuunatı şunu iktiza etti denilir ama asla zorunlu sebep şunu gerektirdi denilemez.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...