"Cüz'î hâdise-i şer'iyeyi küllîleştiren ve imtisalini temin eden iman-ı billâhtır." izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Hazretlerinin bu ifadesinde çok mühim bir durum tesbiti vardır. Şöyle ki:
Beşerî kanunların icra gücü fazla olmaz; olsa olsa ceza kanunlarının caydırıcılık vasfı bulunur. Kanuna muhatap olan insanların o kadar da içten gelen bir heyecanla kanunlara uydukları söylenemez. Pek çoğu; “Bazılarının yaptığı kanunlara niye uyayım ki?” bile diyebilir.
Kur'an'daki emirler ve yasaklarda ise, durum farklıdır; çünkü kanun koyucu Allah'tır. Allah'a inanan biri açısından bu emir ve yasaklar bağlayıcıdır. “Rabbim böyle istiyor, başım gözüm üstüne” der, can-ı gönülden ilâhî kanunlara uyar. Oruç emrinde Müslümanların gün boyu yeme içmeyi terk etmeleri buna güzel bir misaldir. Keza samimi dindarlarda içki ve kumar gibi günahların işlenmemesi (istisnalar olabilir), buna kuvvetli bir delildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü