"Ehl-i hak zemininde, Allah'ın tecellisinin nurları vardır, geçmiş ve gelecek onların nazarlarında bir ‘Nun’un noktası gibidir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
“Ehl-i hak zemininde, Allah'ın tecellisinin nurları vardır, geçmiş ve gelecek onların nazarlarında bir "nun"un noktası gibidir.”(1)
Burada Ehl-i Hak Allah’ın salih ve veli kulları oluyor. Allah dostlarının kalbinde ve nazarında iman nuru yerleştiği için, onlar her hâdiseye Allah’ın nuru ile bakarlar. Allah’ın nuru ise her şeyin içyüzünü, güzelliklerini, sırlarını, hakikatlerini gösteren bir projektör gibidir.
Zaten beytin devamındaki 10.beyit bu inceliği şu şekilde ifade ediyor:
"Geçmişte olanı, gönüllerinde bir kitab gibi okurlar, hâl ve gelecek hepsi aynı şekilde, onların derûnundadır."
“Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.”(2)
Aynı hadis-i şerifin Hazret-i Osman’la alakalı bir bölümü de var. Şöyle ki: Hz. Osman, yanına gelen birine: “Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın” dedi.
O kimse: “Nereden bildin?” diye karşılık verdi. Hz. Osman da: “Mü’minin ferasetinden sakının. Zira o Allah’ın nuru ile bakar” hadis-i şerifini bildirdi.
Kalbinde kuvvetli iman olan bir Allah dostunun nazarı ve bakışı çok derindir. Geçmiş ve gelecek onun önünde bir kitabın sayfaları gibidir; çevirip okuyabilir. Beyitteki “nun” ifadesi geçmiş ve geleceğin Allah dostunun nazarında çok kolay okunan bir harf, bir nokta ve bir imla gibi olduğunu ifade etmek için söylenmiş bir mecaz ve bir teşbihtir. Ayrıca;
نۤ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ [“Nûn. Yemin olsun kaleme ve yazdıklarına.” (Kalem, 68/1)] âyeti bütün kalemlerin ve tastîr ve kitapların aslı, esası, ezelî me’hazı ve sermedî üstadı kaderin kalemi ve nur ve ilm-i ezelînin nuruna işaret eden ن kelimesidir. Demek وَالذَّارِيَاتِ Zerrât Risalesine işareti gibi kuvvetli bir münasebetle, ن kelimesi Risale-i Kadere kuvvetli işaretle bakar."(3)
Mektubunda açıkça ifade edildiği gibi "nun" kaderi yazan kalem ve takdire de işaret etmekle, bu gibi ehlullah izin verildiği ölçüde kaderin bazı sırlarına da vakıf olabiliyorlar.
Bu manaya işaret eden başka bir hadis-i şerifte şöyledir:
“... Ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum.”(4)
Allah’ın rızası ve nuru bir kulun kalbine girerse, Allah o kula sonsuz ilmini şefaatçi ve yardımcı yapıp her şeyi kolaylıkla gösterebilir. Tabiri caiz ise, insan basit bir internet aboneliği ile dünyanın her tarafına ulaşıp bağlanabiliyorken, Allah dostunun imanın nuru ve intisabı ile geçmiş ve geleceğe bağlanıp oraları Allah’ın ilmi ve nuru sayesinde seyeran etmesi akıldan uzak bir husus olmasa gerektir.
Dipnotlar:
(1) bk. Barla Lahikası, 194. Mektup (Galip'in Farisi Fıkrası).
(2) bk. Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an, 16; Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, 1, 24.
(3) bk. Şualar, On Dördüncü Şua.
(4) bk. Buhari, Rikak, 38.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Aslında beytin manasından çok nun harfinin esrarını merak ediyordum. Bir kaç sitede buna dair izahatlar buldum Belki merak eden olursa diye linklerini bırakıyorum.
https://www.yeniasya.com.tr/akif-arslan/nun-harfindeki-sirlar_349726
https://ilkmehdi.wordpress.com/2017/04/19/ba-%D8%A8-harfinin-sirri/
https://m.facebook.com/permalink.php?story_fbid=523216534518704&id=441291719377853
http://m.imanisozluk.webnode.com.tr/products/nun-ve-s%C4%B1rr%C4%B1-(yarad%C4%B1l%C4%B1%C5%9F)/?utm_source=copy&utm_medium=paste&utm_campaign=copypaste&utm_content=http%3A%2F%2Fm.imanisozluk.webnode.com.tr%2Fproducts%2Fnun-ve-s%25C4%25B1rr%25C4%25B1-(yarad%25C4%25B1l%25C4%25B1%25C5%259F)%2F