"Ehl-i hidayetin ölmesiyle semavat ve arz, onların cenazeleri üstünde ağlıyorlar, firaklarını istemiyorlar. Çünkü ehl-i iman ile bütün kâinat alakadardır, ondan memnundur." Bu her zaman oluyor mu?
Değerli Kardeşimiz;
Şüphesiz dünya bir imtihan meydanıdır ve âdetullah gereği olarak, gaybi âlemlerin içindeki sırlar perdelidir. Şayet öyle olmamış olsa idi, bütün insanlar iman etmeye mecbur kalırdı ve imtihanın sırrı bozulurdu. Bu yüzden Allah, gaybî âlemlerin üzerine sebepleri tenteneli bir perde gibi sermiş ve insanları bununla imtihan etmektedir.
Allah akla kapı açar, ama bedihi delillerle iradeyi de zorlamaz. Aklı ve iradeyi teslime mecbur edecek derecede delilin açık ve zorlayıcı olması, imtihana münafidir.
İnsanlar kâinata ve Kur’ân’a, iman ve hidayet nazarı ile baktığı zaman, elmas ve zümrütler değerinde deliller ile karşılaşırlar; her bir zerresinde ve her bir harfinde bin mucize tezahür ettiğini görürler.
Aynı kâinata ve Kur’ân’a, dalalet ve küfür nazar ile bakıldığı zaman, kuru ve çorak bir arazi gibi durur; hiçbir yerinde ve köşesinde hakkaniyetine dair deliller görünmez.
Semanın, ehli küfre hiddet, ehli imana da sevgi beslemesine bu mülahaza ile bakılmalıdır. Yoksa kâinat her ehl-i imana hürmet edip her ehli küfre de hiddet etse, imtihan sırrı bozulur ve insanların değeri anlaşılmaz.
Allah dostlarının vefatından dolayı, yerler, gökler, sema, dağlar ve bağlar, denizdeki balıklar, zaman ve mekân, hasılı bütün mahlukat ağlar ve yas tutarlar.
Ehl-i küfrün ölümünü ifade eden bir ayette mealen şöyle buyrulur:
"Ne gök ne yer onların üstüne ağlamadı..." (Duhan, 44/29)
Bu ayetin mefhum-u muhalifinden şöyle bir mana anlaşılır ki, “Ehl-i imanın Dünya’dan gitmesiyle, semavat ve zemin, onların üstünde ağlıyor.”
"...Semavat ve zemin, ağlar gibi ehl-i imanın zevaline mahzun oluyorlar." (Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf)
Peygamber Efendimiz (asm.), “Arş’ın Sa’d İbn Muaz’ın (ra) vefatıyla sarsıldığını” ifade buyurmuşlardır. İmam-ı Şarani’nin “Tabakat” adlı eserinde Bağdat’ta vefat eden Ahmet İbn-i Hanbel Hazretlerinin evinin etrafına binlerce yabani hayvanın toplandığı anlatılmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
YAŞADIĞIM İLGİNÇ HADİSEYİ VALLAHA BİLLAHA DOSDOĞRU ANLATMAK İSTERİM !
Arkadaşımın dindar hanımı 28 yaşında kanserden vefat etti. Acılı son saatlerinde bile Allah Resulü'nden, İslam'dan bahsediyordu. Ertesi gün cuma namazı sonrası cenaze namazı kılındı. İlginç olan şu ki hava açıktı, 1 damla yağmur yoktu ve cenaze namazı esnasında şiddetli yağmur başladı. Ardından mezarlığa gittik, fakat yine yağmurdan eser yoktu. Kabre konuldu toprak atıldı ve öyle güçlü yağmur yağdı ki başında duramadık doğru dürüst.
O eşi vefat eden arkadaşımın bu ilginçlik dikkatini çekmiş, bana da dikkat çekici gelmişti bu durum. Ve o gün İKİMİZ DE hem bu ayetten, hem de Risale-i Nur'da bu konunun işlendiğinden HABERSİZDİK.
Acaba CENAZEDEKİ HERKES bunu farketmiş midir? Açıkçası zannetmem. İmtihan sırrı gereği yine APAÇIK denemeyebilir tabii. Ama benim için kuvvetli bir delil, bizzat yaşadığım için.