"Esmâ-i İlahiye’nin cilvelerinin verdikleri letaif-i insaniye murassatı ile bilerek süslenip o Şahid-i Ezelinin nazar-ı şuhud ve işhadına görünmeyi..." Beşinci emri izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Beşincisi: Nasıl bir asker, padişahından aldığı türlü türlü nişanları resmî vakitlerde takıp padişahın nazarında görünmekle onun iltifâtât-ı âsârını gösterdiği gibi, sen dahi esmâ-i İlâhiyenin cilvelerinin sana verdikleri letâif-i insaniye murassaâtıyla bilerek süslenip o Şâhid-i Ezelînin nazar-ı şuhud ve işhâdına görünmektir." (Sözler, On Birinci Söz)

İnsanın ağzı, burnu, gözleri ehemmiyetli işler görmeleri yanında, yüzüne birer süs oldukları gibi, insan ruhuna takılan latifeler de insanın maneviyatı için birer süstürler. “Bilerek süslenme” bu büyük ihsanların şuurunda olmak ve şükrünü eda etmekle gerçekleşir.

Bu süslerin kendileri gibi faaliyetleri de harikadır.

Dersin başında geçen “Cemal ve kemal-i manevîsini bizzat nazar-ı dekaik aşinasıyla görme” manası ruhta kendini daha fazla gösterir.

Bir hücrenin çalışması çok hârika bir kudret mucizesidir ve Cenâb-ı Hak o eserinde teşhir ettiği ince sanatlarını bizzat kendisi müşahede etmektedir. Ancak, aklın çalışması, gelen bilgileri yoğurması, onlardan hükümler çıkarması, vardığı neticeyi hafızaya yerleştirmesi, gerektiğinde yine ondan alıp yeniden düşünmesi, alınan bir haber karşısında kalbin hüzünlenmesi, bu hüznün gözlerden yaş olarak akması gibi nice manevî, latif ve ince faaliyetler ruhta sürekli olarak cereyan ederler. İşte insanın, bu hârika yaratılışın farkında olması, o latifelerini hayırlı sahalarda kullanarak süslemesi, kendisini böylece Cenâb-ı Hakk'ın şuhuduna arz etmesi, hayatının çok ehemmiyetli bir gayesidir.

“Hem hayatı yaratanın hayat ile ihsan ettiği kıymetdar hediyeler ve nişanlar ile bilerek süslenip her gün tekerrür eden resm-i küşadda mü'minane, şuurdarane, şâkirane, minnetdarane Padişah-ı Bîmisalinin nazarına arzetmektir.”(1)

Bir de “işhad” yani başkalarına gösterme, onları şahit tutma meselesi var. Burada öncelikle şu hâdise hatıra geliyor:

İnsanın yaratılışına melekler bir mana veremeyip, yeryüzünde kan dökecek birinin yaratılmasındaki hikmeti Cenâb-ı Hak'tan sual ettiklerinde, kendilerine şu cevap verilmişti:

“... Ben sizin bilmediklerinizi bilirim...” (Bakara, 2/30)

İşte, özellikle kâmil insanların, melekleri çok gerilerde bırakan “marifet, muhabbet, irfan, salih amel” gibi güzelliklerle ruhlarını süslemeleri üzerine, Cenâb-ı Hakk’ın onları meleklerine göstermesi ve bir zamanlar kapıldıkları endişelerinin ne kadar yersiz olduğunu onlara bildirmesi, hayatın bir başka ehemmiyetli gayesidir.

(1) bk. Şualar, Dördüncü Şua.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 17.995
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Kuwait

Bu beşinci emir için hadis/ayet var mı delil olabilecek?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale

“Beşincisi: Nasıl bir asker, padişahından aldığı türlü türlü nişanları, resmî vakitlerde takıp padişahın nazarında görünmekle onun iltifatat-ı âsârını gösterdiği gibi sen dahi esma-i İlahiyenin cilvelerinin sana verdikleri letaif-i insaniye murassaatıyla bilerek süslenip o Şahid-i Ezelî’nin nazar-ı şuhud ve işhadına görünmektir.” On Birinci Söz

“Yiyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz. Ancak kibirlenmeyin ve israf etmeyin. Şüphesiz Allah (c.c.) nimetinin eserini (görüntüsünü) kulunun üzerinde görmek ister.” (Buhari, Libas 1; İbnu Mace, Libas 23.)

Müslümanlar olarak pek çoğumuzun gözden kaçırdığı bir husus var; Allah’ın verdiği nimetler sadece maddi şeylerle sınırlı değildir ve kulun bu nimetleri üzerinde taşımasının yegane yolu da giyinmek ya da yemek olmamalıdır. Örneğin ilim bir nimettir. Allah, ilim verdiği kulunun bunu muhafaza ederek etrafına faydalı olmasını ister. Akıl en büyük nimetlerdendir. Yaratan, yüce kitabında kullarına akletmelerini özellikle öğütler. Sağlık da büyük bir nimettir. Rabbimiz sağlığımızı korumamızı, nefsimize eziyet etmememizi ister. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. İşte tüm bunlar Allah’ın verdiği nimetleri kullarının üzerinde görmesinin göstergesidir.

On birinci sözde asıl verilmek istenen mesaj İlahi isimlerin insan üzerinde ki tecellilerinin gösterilmesidir. Mesela Allah’ın Adl ismi insanın hayatında adaletli olmasını ister Kuddus ismi insanın maddi ve manevi temiz olmasını ister, Kerim ismi insanın cömert ve yardımsever olmasını ister vesaire.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Oku ve Uygula

Asker nişan ve esmai ilahiyenin cilvelerinin verdiği letaif arasında benzetmeyi anlayamadım. Örnek verirmisiniz.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale

Resmi tören ve merasimlerde, üzerimize türlü türlü elbiseler, nişanlar giyip liderlerin önünden geçiyoruz; kendimizi onlara gösteriyoruz. Taktir ve beğenilerini kazanmaya çalışıyoruz.

Aynen öyle de; bizler, Allah'ın rahmetiyle bize giydirdiği binlerce maddi ve manevi cihaz ve duygularla donatılmışız. Bunların bize verilmesindeki asıl amaç ise; verilen bu cihazatı, Allah'ın istediği şekilde, yani, rızası dairesinde kullanmaktır. Her hal ve davranışımız, Rabbimiz tarafından izlenıyor. Ya takdir veya tektirle mukabele görüyor.

İnsan için her gün, bir resmi merasim gibi kabul edilmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Çünkü bu merasimde, fotoğraflar çekiliyor, kameralar kaydediyor. Bu kayıt ve fotoğraflar ahiret sergisinde seyre çıkarılacaktır. Bize verilen her bir cihaz ne için verilmiş ise, o gaye doğrultusunda kullanılmalı ki, değer kazanıp alkışlansın.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Kullanıcı

"On birinci sözde asıl verilmek istenen mesaj İlahi isimlerin insan üzerinde ki tecellilerinin gösterilmesidir."

Bu tecellilerin hepsi nimet midir? Hadiste bahsedilen kulunun üzerinde görmek istediği M nimet kapsamında mıdır? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale
Evet Allah'ın isimlerinin tamamı insan cephesinde tecelli etmek isteyip kendilerini göstermek isterler. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...