"Farz-ı muhal olarak, burada yirmi milyon nüfus, tesis-i hürriyette çok zarardide olsalar da feda olsunlar. Yirmiyi verir, üç yüzü alırız." Ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hem de mana-yı meşrutiyete iptila ve muhabbetimin sebebi şudur ki: Asya’nın ve âlem-i İslâmın istikbalde terakkisinin birinci kapısı meşrutiyet-i meşrua ve şeriat dairesindeki hürriyettir. Ve talih ve taht ve baht-ı İslâmın anahtarı da meşrutiyetteki şûrâdır. Zira, şimdiye kadar üç yüz yetmiş milyon İslâm ecanibin istibdad-ı manevisi altında eziliyordu. Şimdi hâkimiyet-i İslâmiye, âlemde, bahusus bundan sonra Asya’da hükümfermâ olduğu hâlde, her bir ferd-i Müslüman hâkimiyetin bir cüz-ü hakikisine malik olur. Ve hürriyet üç yüz yetmiş milyon İslâmı esaretten halas etmeye bir çâre-i yegânedir. Farz-ı muhal olarak, burada yirmi milyon nüfus, tesis-i hürriyette çok zarardide olsalar da feda olsunlar. Yirmiyi verir, üç yüzü alırız." (Divan-ı Harb-i Örfî)

Osmanlı Devletinin dağılma aşamasında, İslam ülkelerinin büyük bir kısmı Batı devletlerinin baskısı ve hakimiyeti altına girdi. Batı ülkelerinin hakimiyeti ve baskısı altına giren İslam ülkelerinin kurtuluşu hürriyet ve bağımsızlık ile mümkündür.

Burada geçen "Farz-ı muhal olarak, burada yirmi milyon nüfus, tesis-i hürriyette çok zarardide olsalar da feda olsunlar. Yirmiyi verir, üç yüzü alırız." ifadesinde geçen iki mana anlaşılabilir. Şöyle ki;

1. Hürriyetin kazanılması için maddi ve dünyevi anlamda neyimizi feda etsek yine de kârlıyız. Zira üç yüz elli milyon insanımızın hürriyete kavuşması için mücadele edilmeli, zira bu uğurda yirmi milyon kişi de feda edilse yine de kazançlı olacağız. Çünkü yirmiyi verip üç yüzü kazanan zarar etmiş sayılmaz.

2. İslam ülkelerinde tesis edilecek hürriyet çalışmaları, azınlıklara da geniş haklar getirecek. Yirmi milyon nüfus ile işaret edilen İslam ülkelerinde yaşayan gayrimüslim azınlıklara işarettir.

Azınlıklara verilen bu geniş haklar, görüntüde zarar gibi dursa da batının manevi baskısı altında bulunan İslam ülkelerinin bağımsızlığı ve özgürlüğü yanında küçük bir zarar gibi duruyor "Yirmiyi verir, üç yüzü alırız." ifadesi, bu inceliğe de işaret ediyor.

Bu konuda Münazarat eserinde aynı mealde şöyle bir soru -cevap var:

"Sual: Nedir o üç kayıt ki, istibdad-ı mânevî onunla âlem-i İslâmiyeti kayd etmiştir?"

"Cevap: Mesela, Rus hükûmetinin istibdadı, bir kayıttır. Rus milletinin tahakkümü de diğer bir kayıttır. Âdât-ı küfriye ve zâlimânelerinin tagallübü de üçüncü bir kayıttır. İngiliz hükûmeti, gerçi zahiren müstebid değilse de milleti mütehakkimedir. Âdâtı dahi mütegallibedir. İşte size Hindistan bir burhan ve Mısır yarı burhandır. Binaenaleyh, milletimiz ya üç veya bir buçuk kayıt ile mukayyeddir. Buna mukabil, bizim gayr-ı müslimlerin ayaklarında yalnız bir yalancı kaydımız vardı. Ona bedelen çok nazlarını çektiğimiz gibi, onlar neslen ve serveten ziyadeleştiler; biz, bir nev’i hizmetkârlık olan memuriyet ve askerlik cihetiyle servet ve nesilce aşağıya düştük."

"Bence onlar eskiden beri hürdürler. Fikr-i milliyet, hürriyetin pederidir. Yine esir Ekrad ve Etrak idi. İşte o yalancı kaydı, üç veya on milyonun ayağında açıyoruz. Ta ki, üç kayıt ile mukayyed üç yüz milyon İslâmın hürriyetine meydan açılsın. Elbette âcilen (عَاجِلاً) üçü veren ve âcilen (اٰجِلاً) üç yüzünü kazanan, hasaret etmiyor." (Münazarat)

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Gayr-ı müslimlerin hürriyeti, bizim umum milletimizin hürriyetinin rüşvetidir." Neden rüşvet gibi olumsuz bir sıfat kullanılmış?

- "Rus hükûmetinin istibdadı, bir kayıttır. Rus milletinin tahakkümü de diğer bir kayıttır. Âdât-ı küfriye ve zâlimânelerinin tagallübü de üçüncü bir kayıttır..." Devamıyla izah eder misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 223
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...