"Hattâ bir zaman bende şu nevi hassasiyet fazla idi. Bu hâli bir düstur içine almak istedim, fakat yakıştıramadım ve yapamadım." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
“'Kurdun bahsini ettiğin zaman topuzu hazırla, vur; çünkü kurt geliyor.' Demek bir hiss-i kablelvuku ile, lâtife-i Rabbâniye, icmâlen o adamın gelmesini hisseder. Fakat aklın şuuru ihata etmediği için, kasten değil, ihtiyarsız olarak bahsetmeye sevk eder."
"Ehl-i feraset, bazan keramet gibi geldiğini beyan eder. Hattâ bir zaman bende şu nevi hassasiyet fazla idi. Bu hâli bir düstur içine almak istedim, fakat yakıştıramadım ve yapamadım."(1)
Üstad'ımızın bir düstur hâline getirmek istediği şey, “hiss-i kablelvuku” yani bir şeyi olmadan önce hissetme duygusudur. Günümüz tabiriyle buna önsezi deniliyor.
Hiss-i kable'l vuku, kalbi inkişaf etmiş velilerde daha ziyade görünen bir hâldir ve keramete yakın bir durumdur. Bu hal avam insanlarda, hatta inancı olmayan kimselerde bile görülebilir. Bu hal, az ya da çok her insanda vuku bulmuştur.
Üstadımız, bu durumu kaide hâline getirmeyi kulluk edebine uygun görmemiştir.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar