"Hattâ her bir nevi -meselâ, nev-i beşer- dahi bir ağaçtır. Kökü ve çekirdeği mazide ve semereleri, neticeleri müstakbelde olarak hayat-ı cinsiye..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hattâ her bir nevi-meselâ, nev-i beşer-dahi bir ağaçtır. Kökü ve çekirdeği mazide ve semereleri, neticeleri müstakbelde olarak hayat-ı cinsiye ve beka-yı nev'î içinde gayet muntazam kanunların bulunması gibi, hâl-i hazır vaziyeti dahi, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiye düsturlarının hükmü altında bir sikke-i tevhid ve zâhirî karışıklıklar altında gizli, muntazam bir hâtem-i vahdet ve müşevveş ahvâl-i beşeriye altında mukadderat-ı hayatiye denilen kaza ve kaderin düsturlarının hükmü altında bir mühr-ü vahdâniyet taşıyor."(1)
Bir insanın evveli olan tohumu, zahiri olan bedeni, batını olan ruhu ve iç organları nasıl tevhide işaret ve delalet ediyorsa, aynı şekilde bütün insanlığın da evveli olan mazi, zahiri olan şimdiki vaziyeti ve ölümü ile son bulacak istikbal de tevhide işaret ve delalet ediyor. Yani cüz’îde olan delil küllîde de görünüyor.
Bir çiçeğin tevhide olan işareti cüz’î iken, bütün çiçeklerin işareti küllî oluyor. Aynı şekilde bir insanın evvel, ahir, zahir ve batın ciheti ile tevhide olan işareti cüz’î iken, bütün insanlığın bu isimlere ayna olması tevhide küllî bir işaret oluyor.
Mesela ölenler ile doğanların dengeli bir şekilde olması, umumî bir intizama işaret eder. Kader bütün insanlara öyle muazzam ve mükemmel bir intizam ve ahenk çizmiş ki, buna dikkatle bakanlar hem kaderi hem de tevhidi kat’î olarak görür. Hatta sosyoloji ilmi bu intizama işaret eden küçük bir levha hükmündedir.
(1) bk. Şualar, İkinci Şua, Üçüncü Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü