Üçüncü Makam, Üçüncü Hüccet
İçerikler
-
"Mecmu-u kâinatın yüzüne, envâın birbirine karşı gösterdikleri teavün, tesanüd, teşabüh, tedahülden mürekkep..." İzah eder misiniz?
-
"Her bir zîhayat kendisi dahi, birer sikke-i tevhid, birer hâtem-i vahdet, birer mühr-ü ehadiyet, birer turra-i samediyettirler." İzah edip sikke-i vahdet taşıyan mahlûklara misal verir misiniz?
-
"Her bir ağacı birer mektub-u Rabbânî ve herbir tâife-i mahlûkatı birer kitab-ı Rahmânî ve her bir bahçeyi birer ferman-ı Sübhânî sûretine çevirerek..." cümlesini devamıyla izah eder misiniz?
-
"Eski zamandan beri darb-ı mesel olarak umumun dilinde ve lisan-ı nâsta gezen şu "çekirdekten yetişme" sözü, bu risalenin müellifine bir işaret-i gaybiye-i örfiye denilebilir." Buradaki ”işaret-i gaybiye-i örfiye” konusunu açıklar mısınız?
-
"Çekirdek ve çiçekte tevhid için iki mirac-ı mârifet keşfederek..." Çekirdek ve çicekte tevhid hakikatı nasıl görünür?
-
"Evvel, Âhir, Zâhir ve Bâtın" isimleri hafîziyeti gösteriyorsa; ahireti ne surette göstereceklerini izah eder misiniz?
-
"İsm-i Evvele göre çekirdek öyle bir makinedir ki, onun iptidadaki incecik vâridatını ve lâtifâne masârifini ve tanzimatını taşıyor." deniliyor. Çekirdek nasıl makina oluyor, izah eder misiniz?
-
"Ve ism-i Âhirle işaret edildiği gibi, her bir ağacın neticesi ve meyvesi öyle bir tarifenamedir ki, o ağacın eşkâlini ve ahvâlini ve evsafını ve öyle bir beyannamedir ki..." İzah eder misiniz?
-
"Çekirdek öyle bir sandukçadır... Öyle bir destgâhtır... Öyle bir makinedir..." Çekirdek nasıl “sandık”, “tezgah” ve “makina” oluyor?
-
"İsm-i Evvelin sikkesini... İsm-i Âhir’in hâtemini... İsm-i Zâhirin mührünü... İsm-i Bâtının turrasını taşıyorlar." Buradaki isimlere neden farklı kelimeler seçilmiş olabilir?
-
"Hattâ her bir nevi -meselâ, nev-i beşer- dahi bir ağaçtır. Kökü ve çekirdeği mazide ve semereleri, neticeleri müstakbelde olarak hayat-ı cinsiye..." İzah eder misiniz?
-
"Hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiye düsturlarının hükmü altında bir sikke-i tevhid ve zâhirî karışıklıklar altında gizli, muntazam bir hâtem-i vahdet..." İzah eder misiniz?