"Hem bu tarik daha umumi ve cadde-i kübrâdır. Çünkü kâinatı, ehl-i vahdetü’l- vücud gibi, huzur-u daimî kazanmak için idama mahkûm zannedip..." Devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hem bu tarik daha umumî ve cadde-i kübrâdır. Çünkü kâinatı, ehl-i vahdetü’l- vücud gibi, huzur-u daimî kazanmak için idama mahkûm zannedip Lâ mevcude illâ Hû hükmetmeye veyahut ehl-i vahdetü’ş- şuhud gibi, huzur-u daimî için kâinatı nisyan-ı mutlak hapsinde hapse mahkûm tahayyül edip Lâ meşhude illâ Hû demeye mecbur olmuyor." (1)

Eşya ve mahlukat, insan ile Allah arasında bir perdedir. Bu perdeye üç şekilde bakılıyor:

Birisi "La Mevcuda İlla Hu" diyenler: Bunlar mahlûkatı Allah ile kul arasında bir engel ve bir perde olarak görüyorlar ve eşyayı tamamen inkâr ederek, sadece Allah’ın varlığına odaklanıyorlar. Bu ekole göre eşyanın varlığı söz konusu değildir. Yani "Allah’tan başka varlık yoktur." diyorlar.

İkincisi "La Meşhuda İlla Hu" diyenler: Bunlar eşya ve mahlûkatı Allah ile kul arasında bir engel ve bir perde olarak görüyorlar ve eşyayı görmezden gelerek sadece Allah’ın varlığına odaklanıyorlar. Bu ekolde eşyanın varlığı inkâr edilmese de nisyana (unutulmaya) mahkûm ediliyor.

Üçüncüsü "La İlahe İlla Hu" diyenler: Bunlar mevcudatı Allah ile kul arasında bir engel ve bir perde olarak görmüyorlar, bilakis eşyayı ve mahlukatı, Allah’ı, isim ve sıfatların tecellisi ve aynası olarak görüyorlar.

En sağlam ve istikametli yol bu üçüncü yoldur.

1) bk. Sözler, Yirmi Altıncı Söz, Zeylin Hatimesi.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.898
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...