"İhya ve nefh-i ruh keyfiyetindeki hâtem-i İlâhîye bakınız ki, pek çok garip garip haşirleri, acip acip neşirleri göresiniz!" cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"ALTINCI LEM'A: Cenab-ı Hak, bütün cüz ve cüz'îlerde sikke-i mahsusasını ve bütün küll ve küllîlerde has hâtemini vaz ettiği gibi, aktar-ı semâvat ve arzı, hâtem-i vahidiyetle ve mecmu-u kâinatı sikke-i ehadiyetle mühürlemiştir. Mezkûr sikke ve hâtemlerden, meselâ, فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْىِ اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْىِ الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ["Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O her şeye hakkıyla kàdirdir." (Rum, 30/50)] âyetinin işaret ettiği ihya ve nefh-i ruh keyfiyetindeki hâtem-i İlâhîye bakınız ki, pek çok garip garip haşirleri, acip acip neşirleri göresiniz!"(1)
Allah her yarattığı mahlûku ve eseri üstüne kendi taklit edilmez mührünü ve silinmez hatemini basmıştır. Ta ki insanlar bu harika eserleri başka ellere, aciz ve basit sebeplere, kör ve sağır tabiata verip şirke düşmesinler, küfür ve inkâr içinde boğulmasınlar. İman ve hidayet gözlüğü ile bakanlar, en küçük zerreden, en büyük galaksilere kadar her şeyin Allah’ın varlığına ve birliğine birer levha, birer delil ve işaret olduğunu ve tevhidi ilan ve ispat ettiğini görürler.
İmanın en mühim esaslarından olan haşir, yani öldükten sonra dirilme hâdisesi de kâinatta çokça sergilenip akla kapı açılmıştır. Yani insan ölümden sonra nasıl dirileceğinin binlerce misalini ve numunelerini görmektedir. Kışın ölen bitki ve hayvanların her baharda yeniden ihya edilmeleri haşrin en büyük misali ve ispatı oluyor.
"Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir." (Lokman, 31/28)
Allah’ın ezelî, mutlak ve sonsuz kudreti için bir tek insanı yaratmakla bütün insanları yaratmanın bir farkı olmadığı gibi, haşirde bir tek insanı diriltmesiyle bütün insanları diriltmesi arasında da fark yoktur.
"Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir. O her şeye hakkıyla kadirdir." (Rum, 30/50)
Bu âyet-i kerîmede de ahirette insanların yeniden yaratılıp haşir meydanında toplanmaları yeryüzünün kışın ölümünden sonra baharda yeniden hayata kavuşmasına benzetiliyor.
"Allah Teâlâ ki, Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. And olsun ki, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde O sizi kabirlerinizden toplayıp diriltecektir. Allah'tan daha doğru sözlü kim var?" (Nisâ, 4/87)
Bütün bu âyetler, insanların aklını kâinat sayfasına çevirip, yeniden dirilmenin gayet kolay olacağını ilan ediyor. Bu hakikatin kâinatta nice misalleri vardır: Baharın geldiğinde bir ağacın bir tek yaprağının açmasıyla tüm yaprakların açması arasında bir fark olacağı düşünülemez.
Teneffüs ettiğimiz hava için bir kişinin ciğerlerini temizlemekle bütün insanlarınkini temizlemek arasında bir fark yoktur.
Güneş doğduğunda ışığını bir tek göze vermesiyle bütün gözlere vermesi arasında da fark yoktur.
Ağzımızdan çıkan bir kelimeyi bir kişiye işittirmemizle binlerce kişiye işittirmek arasında da bizim için bir fark olmaz.
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Lem'alar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü