Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Meselenin Hatimesinde "Şu hatime dört nüktedir." deniliyor fakat ikinci nükte yok, bu konuda bilgi var mı?
Değerli Kardeşimiz;
Yirmi Sekizinci Mektub'un Yedinci Meselesinin İkinci Nüktesi ve Yirmi Dokuzuncu Mektub'un yeni yazıda olmayan kısımları, şu anda elimizde bulunan kitaplara alınmamıştır.
Zamanında Üstad'ımızın bazı hikmetlere binaen yayınlamadığı, fakat zamanı geldiğinde Nur naşirleri olarak tespit edilen ağabeyler tarafından yayınlanabileceğine dair iznine binaen, bazı risalelerin veya mektupların zamanla neşredildiğini görüyoruz. Barla Lahikası'nın birçok mektuplarının, daha sonraları Naşir ağabeyler tarafından karar verilerek neşredildiği gibi...
Üstad'ımız, Yirmi Sekizinci ve Yirmi Dokuzuncu Mektub'un bazı parçalarını Mektubat içerisinde yayınlamamasının ve ayrı bir eser olarak yayınlamaya izin verdiğinin hikmeti olarak şunları söylemektedir:
"Risale-i Nur’un Yirmi Dokuzuncu Mektubunda 'Hücumat-ı Sitte' ve Zeyli ve 'İşârât-ı Seb’a' ve 'Telvîhat-ı Tis’a' gibi risalelerin rumuzat-ı Kur’âniye ve tevafukat-ı Nuriyeye karışık bir surette bulunmasının hikmeti, mahkemeler ve ehl-i vukufun susturulmasına ve bizi onlarla mesul etmemesine bir vesile olmaktı. Güya o rumuzat, o derin ince meseleler, lisan-ı hal ile onlara demiş: 'İnsaf ediniz, Kur’ân’ın bu derece esrarına çalışanlara ilişmeyiniz.' Şimdi ise o karışık vaziyeti hiç münasip değil. Çünkü o rumuzat ve tevâfukata, yirmiden ancak birisi muhtaç olur, anlar. İçindeki öteki risalelere yirmiden on dokuzu muhtaç olup anlayabilir." (Emirdağ Lahikası-I, 167. Mektup)
"Yirmi Dokuzuncu Mektubun İkinci Makamının en baş sahifesinde, sual ve cevaptan sonra şu nükte yazılacak:
"Bu risalenin sebeb-i telifi, Kur’ân’ın tercümesini Kur’ân yerinde camilerde okutmak olan dehşetli suikastına karşı bir nevi mukabeledir. Ziyade tafsilât ve lüzumsuz bahisler girmiş. Fakat o mücahidâne ve heyecanlı mukabelede kıymettar bir gaybî anahtarı hissedip meczubâne arattırmak içinde, lüzumsuz tafsilât ve zaif ve pek ince emareler dahi girmiş."
"Kalbime geldi ki: Yirmi Dokuzuncu Mektubun gayet ehemmiyetli ve lüzumlu ve parlak ve îcazlı olan Birinci Makamı, bu İkinci Makamın bütün kusûratını ve israfatını affettirir. Ben de kemâl-i sürurla şükrettim, o kusurları unuttum." (Emirdağ Lahikası-II, 5. Mektup)
Envar Neşriyat'ın "Yirmi Dokuzuncu Mektub'un İkinci Makamı" adıyla neşredilen kitapta bu gibi eksik parçaların çoğunun yayınlandığını görüyoruz.
Kitap kapak görseli:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü