"Sermedî Cemîl-i Mutlakın hadsiz cemâl ve güzelliklerini kâinatı süslendiren isimlerinin daimî güzellikleri" İfadesini izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Allah, mutlak ve sonsuz cemal sahibi. Kâinatta güzellik adına ne varsa, hepsi bu sonsuz ve mutlak güzelliğin bir tecellisi ve bir şûle yansımasıdır. Bir damla denize nasıl işaret ediyorsa, kâinattaki bütün güzellikler de Allah’ın sonsuz cemaline işaret eden bir damla gibidir.

Allah Cemil’dir; bütün güzellikler Cemil isminin birer cilvesi, tecellisi ve aynasıdır. Cenab-ı Hak güzel olduğu için aynaları da güzeldir. Evet, asuman güzeldir, asumanı süsleyen yıldızlar ve güneşler güzeldir, felekteki melekler güzeldir, dağlar ve onlardan fışkıran sular da güzeldir. Çimenlerle bezenmiş ovalar, lalelerle, menekşelerle, çeşit çeşit allı-pullu, yeşilli çiçeklerle süslenmiş yaylalar ve mor sümbüllü bağlar da güzeldir. Dallı, budaklı çeşit çeşit meyvelerle bezenmiş ağaçlar da güzeldir. Deryalar güzeldir, o deryalardaki dalgalar, içlerinde yüzen balıklar ve fezada uçan kuşlar, kartallar, bağ ve bahçelerde ötüşen turnalar ve bülbüller de güzeldir. Denizlerden çıkan mercanlar, yakutlar ve inciler de güzeldir. Bütün bu güzellikler hep Cemil isminin tecellisidir. Güneş güzel olduğu için onun tecelli ettiği aynalar ve damlalar da güzeldir. Yeryüzünü çeşmeleriyle, nehirleriyle, bahirleriyle, ovalarıyla, yaylalarıyla, çimenleriyle, çiçekleriyle tezyin eden Allah’tır.

Allah’ın cemil olması bizim anladığımız manada bir cemal değildir. Çünkü maddî güzellikler tenasübten meydana gelirler. Mesela, mükemmel bir beden bütün âzaların güzelliğinden ortaya çıkar. Göz güzel olduğu gibi, onun muhafazası için yaratılan ve insanın yüzünü süsleyen kirpikler ve kaşlar da güzeldir. İnsanın bedenini süsleyen her âzanın, vücudunda en münasip bir yere konulması da başka bir güzelliktir. Gözlerimiz yüzümüzde değil de faraza koltuklarımız altında olsaydı çok çirkin ve hikmetsiz olurdu. Bunların hepsi maddî güzelliklerdir. Hâlbuki Allah maddeden mukaddes ve münezzehtir.

Hülasa, maddî güzellikler Allah’ın ulvî ve sonsuz cemalinden süzülüp gelen güzellikler olabilirler; ama o aşkın ve müteal olan İlahî cemale asla mikyas ve mizan olamazlar. Allah’ın güzelliği, manevî ve kudsî bir güzelliktir.

Zat-ı Akdes’in kendine ait keyfiyetsiz bir cemali de elbette bulunuyor. Mesela, çiçeklerle süslenmiş bir ovaya veya bir bülbüle bakmak insana nasıl kalbî bir keyif veriyorsa, cennetten Allah’ın Zat-ı Akdes'ine bakıldığında, insanı mest u mahmur edecek bir keyif, bir istiğrak, bir haşyet olacaktır...

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...