"İnsanlara ibadetlerin teklifinden hasıl olan meşakkatin, hitab-ı İlahiye mazhariyetten neş'et eden zevk ve lezzetle tahfif edilmesidir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Arkadaş! Bu âyetin tazammun ettiği cümlelerin keyfiyet ve nüktelerine gelelim."
"Evvelâ: Kur’ân-ı Kerimde kesretle zikredilen ﴾ يَاۤ اَيُّهَا ﴿ ile edilen hitap ve nida, üç vecihle ve üç edatla tekit edilmiştir. Birisi, ikazı ifade eden ve ikaz için kullanılan يَا harfidir. İkincisi, alâmetleri aramakla birşeyi bulmak için kullanılan اَىُّ kelimesidir ki, Türkçede “hangi” kelimesiyle tercüme edilir. Üçüncüsü, gafletten ayıltmak için kullanılan هَا harfidir. Bu tekitlerden anlaşılır ki, burada şu tarzla yapılan nida ve hitap, çok faidelere ve nüktelere işarettir. Ezcümle:"
"Birincisi: İnsanlara ibadetlerin teklifinden hâsıl olan meşakkatin, hitab-ı İlâhiye mazhariyetten neş’et eden zevk ve lezzetle tahfif edilmesidir..."(1)
Allah’ın insanlara emretmiş olduğu ibadetlerde, zahiren nefse bir meşakkat ve ağırlık vardır; lakin Allah’ın insanı muhatap alıp, ona hitap etmesi, bu sıkıntı ve meşakkati hiçe indiriyor. Nasıl ki, İki Cihan Serveri Fahri Âlem Efendimiz (asm.), “İstanbul’a gelmiş” deseler, bütün sıkıntıları ve meşakkatleri göze alarak hemen ziyaretine koşarız. Onu görmenin heyecan ve neşvesinden sıkıntıları aklına bile getirmez, çektiği meşakkatler hiçe iner.
İşte Allah’ın bize “Ey İnsanlar” hitabında, böyle büyük bir iltifat ve tatlı bir vaziyet vardır. Üç yönden te’kidi ise; Üstad yukarıda izah ediyor. Bu te’kidler “ya, ey ve hemze” şeklindedir.
(1) bk. İşârat'ül İ'caz, Bakara Suresi, 21-22. Ayetler
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü