"İslamiyet, havastan ziyade, avamın tahassüngâhı olmuştur. Vücub-u zekât ve hurmet-i riba ile havassı, avamın üstünde müstebit yapmak değil, bir cihette hadim yapıyor." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İslamiyet daima zayıfların, çaresizlerin ve fakirlerin melce ve sığınağı olmuştur. Bunun en bariz delili, zekâtın farz, faizin haram kılınmasıdır.
Şayet İslam, havas tabakasını avam tabakası üzerinde bir zorba yapmak isteseydi, zekâtı farz, faizi haram kılmazdı. Aksine İslam zenginleri ve kavileri fakirlerin zayıfların yardımına ve imdadına koşan bir hizmetkâr olarak görüyor ve öyle istihdam ediyor. İslam’daki zenginlik mefhumu zayıfların üstünde baskı kurmak için değil, aksine zayıflara kol kanat germek içindir.
İslam dini, kibir, gurur, zulüm, israf, hırs, haset ve gösteriş gibi kötü hasletleri yasaklamıştır. Bu da gösteriyor ki; İslam’da sermaye ve zenginlik kibir, gurur, tahakküm, israf, gösteriş için değil aksine tevazu, iktisad, ihlas ve yardımlaşma için vardır. İslam tarihinde imanı sağlam zenginler de hep böyle hareket etmişlerdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü