"İsraf" ve "Tebzir" ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İsraf: Meşru olan bir şeyde sınırı aşmaktır. Yeme, içme, (A’raf, 7/31) kelam, meşru olan kısastaki katilde (İsra, 17/33) vb. israf gibi.

Veya meşru olabilecek bir şeyden sapıp gayrimeşruya yönelmektir. Meselâ; Firavun’un meşru olabilmesi mümkün olan krallıktan, ulûhiyet davasına yönelerek taşkınlığa sapması (Yunus, 10/83) gibi.

Veya gayrimeşru olan şeyde daha ifrata yönelmek: Menfaat için yalan söyleyen kişinin, Allah adına yalan söylemeye yönelmesi gibi.

Tebzir: Helal veya mübah olan bir şeyi harama sarf etmektir. Gözü harama bakmaya; kulağı haram dinlemeye; helal kazancı mesela haram içkiye; kuvveti haram olan katle sarf etmek gibi.

Veya haram olan bir şeyi harama sarf etmektir. Faizden elde ettiği parayla kumar oynamak gibi. Bu mübezzirin muzaaf şekildeki hasaretidir.

Dikkat edilirse israfta ortak nokta bir şeyde hududu aşmak, ifrata sapmaktır; tebzir ise, bir şeyi harama sarf etmektir. Dolayısıyla israfın ilk şıkkına devam eden kimsenin tebzire düşeceği kuvvetle muhtemeldir. Meselâ; yeme-içmede israfa devam eden kimsenin haram yemeye başlaması veya kuvvetini fuhşiyata harcaması gibi. Diğer iki şıktaki müsrifler zaten tebzir içindedir.

Ayette tebzir şu şekilde geçmektedir:

"Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.*Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür." (İsra Suresi, 17/26, 27)

Türkçe’de tebzir kelimesi yaygın olmadığından israf mefhumu aynı mana ile kullanılabilmektedir. Arapçada da iki kelimenin manaları arasındaki fark dakik olduğundan bazen müteradif olarak kullanılmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 8.289
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...