"Kâinatın te’lifinde öyle bir i’câz var ki, bütün esbab-ı tabiiyye, farz-ı muhal olarak, muktedir birer fâil-i muhtar olsalar, yine kemâl-i acz ile o i’câza karşı secde ederek,.." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinat bir kitap ise, bu kitabın müellifi Allah’tır. Kâinat kitabının tamamı mu’cize olduğu gibi, her bir paragrafı, her bir cümlesi, her bir kelimesi, her bir harfi, hatta her bir noktası (bir atom zerresi bir noktadır) da aynı şekilde mu’cizedir ve taklidi mümkün değildir.
Mesela, gökyüzü bir paragraf, güneş sistemi bir cümle, dünya bir kelime, insan bir harf, insandaki bir damla kan ise noktadır. Kâinattaki bütün sebepler bir araya gelseler -buna insanlar da dâhil-, ne gökyüzünü inşa edebilirler ne güneş sistemini kurabilirler ne dünyayı yaratabilirler ne de insanı ve onun bir damla kanını icad edebilirler.
Allah kâinatta yaratmış olduğu her bir eserine, her bir san’atına öyle bir mu’cize damgasını vurmuş ki, bu yüzden bütün sebepler bir araya gelseler basit bir kan damlasını bile yaratamazlar.
Ve bütün sebepler hâl diliyle şunu ifade ederler:
“Sen her kusurdan münezzehsin. Bizim hiçbir kudretimiz yok; nihayetsiz izzet ve hikmet sahibi olan muhakkak sensin.”
"Ey insanlar! İşte size bir misal veriliyor, ona iyi kulak verin: Sizin Allah’tan başka yalvardığınız bütün sahte tanrılar güç birliği yapsalar da, bir sinek bile yaratamazlar. Hatta sinek onlardan bir şey kapsa, onu dahi kurtarıp geri alamazlar. İsteyen de kendinden istenilen de kaçan da kovalayan da ne kadar güçsüz!" (Hac, 22/73)
Sinek ve diğer canlıların hepsi Allah’ın birer kudret mu’cizesidir ve taklit edilmesi mümkün değildir. Bir sineği yaratabilmek için bütün kâinata hükmünün geçmesi gerekiyor. Mesela, sineğin görebilmesi için güneşi bir lamba gibi asacak bir kudrete sahip olmak lazım. Yani güneşi oraya kim asmış ise, sineğin gözünü da yaratan ve tanzim eden aynı san’atkârdır...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü