Kur’an’ın üslubu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Ulvî üslûb, yüksek mânâların muhteşem ifadelerle anlatılmasıdır. Kur'an’ın üslûbu, baştan sona âlî bir üslûbtur. “Müslümanlıkta köle almak, köle olmaktır.” (1) diyen Ahmet Cevdet Paşa gibi bazı beliğ zâtların bazı kelâmları da bu üslûb çerçevesinde mütalâa edilebilir.
Selâhaddin Şimşek’in “Dehâ, ‘imkânsız zannedilende mümkünü görebilmek.’ demektir. Gemilerin karada da yüzebileceğini sezmek, Mehmetlerden birini ‘Fatih’ yapar.” (2) şeklindeki vecizesi, süslü üslûb sınırını aşıp, ulvî üslûb seviyesinden kabul edilebilir.
Kur'anın kırk tabakayı yani en amiden en alime kadar her insanı nasıl doyurduğu meselesini, Üstad Bediüzzaman yine Kur'anın ulvi ve mucizevi ifadeleriyle imkan bulduğunu şöyle dile getirir:
"Evet, Kur’ân, bu kâinat Hâlık-ı Zülcelâlinin kelâmı olarak rububiyetinin mertebe-i âzamından çıkarak, umum mertebeler üstüne gelerek, o mertebelere çıkanları irşad ederek, yetmiş bin perdelerden geçerek, o perdelere bakıp tenvir ederek, fehim ve zekâca muhtelif binler tabaka muhataplara feyzini dağıtıp ve nurunu neşrederek, kabiliyetçe ayrı ayrı asırlar, karnlar üzerinde yaşamış ve bu kadar mebzuliyetle mânâlarını ortaya saçmış olduğu halde, kemâl-i şebâbetinden, gençliğinden zerre kadar zayi etmeyerek, gayet taravette, nihayet letafette kalarak, gayet suhuletli bir tarzda, sehl-i mümteni (imkansız bir şeyi kolayca ifade etme) bir surette, her âmiye anlayışlı ders verdiği gibi, aynı derste, aynı sözlerle, fehimleri muhtelif ve dereceleri mütebayin pek çok tabakalara dahi ders verip ikna eden, işbâ eden bir kitab-ı mu’ciznümânın hangi tarafına dikkat edilse, elbette bir lem’a-i i’câz görülebilir." (3)
Ek bilgi için tıklayınız:
- Bediüzzamana Göre Kur'an-ı Kerim'in İ'caz Yönleri
Dipnotlar:
(1) Miras, Kamil, Tecrid-i Sarih Tercümesi, VII, 466- 467.
(2) Şimşek, Selahaddin, Özdeyişler, s. 6.,
(3) 25. Söz
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü