"Maişet derdi için; serseri, ahlâksız, firenkmeşreb bir kocanın tahakkümü altına girmektense, fıtratınızdaki iktisad ve kanaatla,.." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hemşirelerim, mahremce bu sözümü size söylüyorum: Maişet derdi için, serseri, ahlâksız, frenkmeşrep bir kocanın tahakkümü altına girmektense, fıtratınızdaki iktisat ve kanaatle, köylü mâsum kadınların nafakalarını kendileri çıkarmak için çalışmaları nev'inden kendinizi idareye çalışınız, satmaya çalışmayınız."
"Şayet size münasip olmayan bir erkek kısmet olsa, siz kısmetinize razı olunuz ve kanaat ediniz. İnşaallah, rızanız ve kanaatinizle o da ıslah olur. Yoksa, şimdiki işittiğim gibi, mahkemelere boşanmak için müracaat edeceksiniz. Bu da haysiyet-i İslâmiye ve şeref-i milliyemize yakışmaz."(1)
Üstad Hazretleri paragrafın baş kısmında, "Kadın evlenmeden önce yani bekâr iken, evde kalırım ya da rızık noktasından ortada kalırım endişesi ile serseri ve ahlaksız bir kocaya gitmesin" diyor. Yani serseri ve ahlaksız bir adam ile evlenmektense iktisat ve kanaat ile bekâr kalmak daha ehvendir manası anlaşılıyor.
İkinci paragrafta ise, şayet siz böyle ahlaksız ve serseri bir adam ile evlenmiş iseniz, ondan boşanmayın ve sabredin. İnşallah sizin bu rıza ve kanaatinizle o serseri ve ahlaksız kocanız belki ıslah olup düzelebilir, diyerek boşanma yolunu kerih gösteriyor. Burada "kısmetinize razı olunuz"dan maksat, kadının o ahlaksız ve serseri adam ile evlenmesinde kaderin de bir hissesi olduğunu düşünüp boşanmak yerine sabretmesi gerektiğini ders vermektir.
Maalesef günümüzde boşanmak çok kolay bir hale gelmiştir. Hâlbuki boşanmak en son çaredir, aileyi kurtarma adına bütün yollar tüketilmeden bu yola müracaat etmek, İslam açısından çok ayıp ve çirkin olarak addedilmektedir.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü