"Manen sevdiğin ve alakadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun ve ıslah edemediğin şu kâinat" ne demektir? "Mülkü sahibine teslim et..." ifadesi nasıl anlaşılmalıdır?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem der ki: Manen sevdiğin ve alakadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun ve ıslah edemediğin şu kâinat, bir Kadîr-i Rahîmin mülküdür. Mülkü sahibine teslim et. Ona bırak; cefasını değil, safasını çek. O hem Hakîmdir, hem Rahîmdir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder, çevirir. Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi 'Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler.' de, pencerelerden seyret, içlerine girme." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam.)
Burada geçen “ıslah edemediğin” ifadesi “ıslahına güç yetiremediğin” manasındadır. Mesela, baharı, çiçekleri, çimenleri severiz ama o ılık ve güzel havanın, yerini soğuklara bırakmasına, çimenlerin karla kaplanmasına engel olamayız. Bu hadiselerde bize düşen vazife, bahardaki cemal ve rahmet tecellileri karşısında Rabbimize şükür ve hamd etmek, güzün ve kışın kendini hatırlatan celal ve azamet tecellileri karşısında da iç âlemimizi takva ile donatmak, hayret ile tesbih ile tekbir ile ruhumuzu kemale erdirmeye çalışmaktır. Böylece bu kâinatta irademiz dışında vuku bulan hadiselerde ve ilahi tasarruflarda; “Mülk sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder.” hakikatini düşünür, "Mülkü sahibine teslim et. Ona bırak; cefasını değil, safasını çek" tavsiyesine uymakla hem dünya hem de ahiret hayatımızın saadetle geçmesine lisanıhâl ile dua etmiş oluruz.
Allah’a ait mülkü ya da idareyi insan kendi omuzuna almaya kalkarsa, "Mülk benimdir, ben her şeyi kendim idare edebilirim." havasına girerse, o yükün altında ezilir, hayatı bütünü ile zehir olur.
Mesela, "Gençlik benimdir." der, ama o gençlik elinden yavaş yavaş sıyrılıp gider. "Bu hayat benimdir." der, hayatın ihtiyaçlarını tedarik etmekten acizdir. "Evlat benimdir" der, ölüm elinden kapıp alır. "Beden benimdir" der, beden her gün ölüme bir adım daha yaklaşır, ama elinden bir şey gelmez. Yani insanın sahip olduğunu zannettiği hiçbir şey esasında ona ait değildir.
Bir şeye hakiki manada sahip olabilmek için, o şeyin her şeyini idare edip dizgini elinde tutmak gerekir. Mesela, hayat benim diyebilmen için hayat için gerekli olan her şeye sahip olman, onları idare etmen gerekir. Hayat için güneş lazım, hava lazım, su lazım, toprak lazım, bitkiler lazım, hayvanat lazım vesaire. Bütün bunların tedbir ve idaresi benim elimde diyebiliyorsan o zaman “hayat benim” diyebilirsin. Yoksa her şeyi çekip çeviren Allah iken, “hayat benim mülküm” demenin safsatadan başka bir manası olmaz.
Madem hakikat budur, öyle ise, benim zannettiğin şeyleri asıl sahibine bırak ve sefasını sür. Yani ağır olan idare yükünü Allah’a bırak sen sadece istifade cihetini düşün.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü