"Meslekleri birbirinden uzak ve meşrepleri birbirine mübayin olan o umum selim ve nuranî kalblerin erkân-ı imaniyedeki müttefikane ve itminankârâne ve müncezibâne keşfiyat ve müşahedatları birbirine tevafuk ve tevhidde birbirine mutabık çıkması..." izah?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İstidatları gayet muhtelif ve mezhepleri birbirinden uzak ve muhalif olan umum istikametli ve nurlu akılların iman ve tevhiddeki ittisafkârâne ve râsihâne itikadları, tevafuk ve sebatkârâne ve mutmainâne kanaat ve yakînleri tetabuk ediyor. Demek, tebeddül etmeyen bir hakikate dayanıp bağlanmışlar. Ve kökleri, metin bir hakikate girmiş, kopmuyor. Öyleyse, bunların nokta-i imaniyede ve vücub ve tevhidde icmâları, hiç kopmaz bir zincir-i nuranîdir ve hakikate açılan ışıklı bir penceredir."

"Hem gördü ki: Meslekleri birbirinden uzak ve meşrepleri birbirine mübayin olan o umum selim ve nuranî kalblerin erkân-ı imaniyedeki müttefikane ve itminankârâne ve müncezibâne keşfiyat ve müşahedatları birbirine tevafuk ve tevhidde birbirine mutabık çıkıyor. Demek, hakikate mukabil ve vâsıl ve mütemessil bu küçücük birer arş-ı marifet-i Rabbâniye ve bu câmi birer âyine-i Samedâniye olan nuranî kalbler, şems-i hakikate karşı açılan pencerelerdir ve umumu birden, güneşe aynadarlık eden bir deniz gibi, bir âyine-i âzamdır. Bunların vücub-u vücudda ve vahdette ittifakları ve icmâları, hiç şaşırmaz ve şaşırtmaz bir rehber-i ekmel ve bir mürşid-i ekberdir."(1)

Mesleği, meşrebi, tarzı birbirinden farklı, hatta bazen birbirine zıt olan alim ve uzmanlar, tevhit inancı üzerinde ittifak ediyorlar. Mesela, kelam alimi kelam ilminin prensipleri ile tevhidi ispat ederken, tasavvuf alimi de gönül gözü (keşfiyat) ile tevhidi ispat ediyor.

Farklı meslek uzmanlarının bir sonuç üzerinde birleşmesi ve ittifak etmesi çok kuvvetli ve sarsılmaz bir delildir. Çünkü hepsi kendi uzmanlık gözü ile o sonucu görüyor ve ispat ediyor. Şayet o sonuç yanlış ve hatalı olsa, o uzmanların hep birlikte o sonuca ulaşması ve üzerinde birleşmesi mümkün olmazdı.

Bütün uzman alimlerin Allah’ın varlığı ve birliği üzerinde birleşmesi ve bunu kendi mesleğinin delilleri ile ispat etmeleri, Allah’ın varlığı ve birliğinin kesin ve tartışmasız bir hakikat olduğunu gösterip ispat ediyor.

Gerçekliği ve bir hakikati olmayan bir şey üzerinde birbirinden farklı hatta birine zıt uzmanların müttefik olabilmesi imkan dahilinde değildir. Bu sebeple bu uzman meslek sahiplerinin Allah’ın varlığı ve birliği üzerinde ittifakları ve icmaları, hiç şaşırmaz ve şaşırtmaz mükemmel bir rehber ve bir mürşid-i ekberdir.

(1) bk. Şualar, Yedinci Şua.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...