Müminlerin kendilerini namaz ile birçok makamat-ı âliye içinde çok latif vazifelerle telebbüs etmeleri, sadece namaz içerisinde mi oluyor? Bu risalede namazın manası nasıl ders veriliyor?
Değerli Kardeşimiz;
"Şu bahtiyar cemaat, o Resulü dinleyip Kur'ân'a kulak verdiler. Kendilerini, envâ-ı ibâdâtın fihristesi olan namaz ile birçok makamat-ı âliye içinde çok lâtif vazifelerle telebbüs etmiş gördüler. Evet, namazın mütenevvi ezkâr ve harekâtıyla işaret ettiği vezâifi, makamatı mufassalan gördüler."(1)
Namazın vakitleri, hareketleri ve içinde zikredilen kelime ve ifadeler âdeta bütün ibadet çeşitlerini temsil eden bir hülâsa gibidir. Kulluğun esası ve mâyesi hükmünde olan tehlil (Lâ ilahe illallah), tekbir (Allahü ekber), tesbih (Sübhanallah) ve tahmid (Elhamdü lillah) namazın ruhu gibi her tarafında bulunuyor.
Namazın her hareketi bütün mahlûkatın ibadetleri temsilen zikrediliyor. Mesela kıyam, ağaçların ve bitkilerin haline işaret ediyor. Secde, toprak ve madenlerin fıtrî ibadetlerini tevkil ediyor. Kuud (oturma), dağların, tepelerin, bitkilerin hallerini temsil eder.
Biz bütün bunları bilsek de bilmesek de namazda bunları temsil ediyoruz.
İbadet; “...Hâlık ile abd arasında pek yüksek bir nisbet ve şerefli bir rabıtadır.”(2)
İbadetin en ulvîsi, en mukaddesi ve en mükemmeli namazdır. Allah’a karşı şükrün en mükemmel şekli ve O’nu ta’zim ve tesbih etmenin en güzel yolu namazdır. Zira namaz, birçok ibadeti içine alan ulvî bir ibadettir. Allah’ın rızasını kazanmaya en güzel vasıta da yine namazdır. Hayatını huzur ve saadetle devam ettirmek isteyen bir insan, namaza devam etmelidir. Zira “Namaz müminin miracıdır.”
Namaz, insanın, “Mahz-ı rahmet olarak Zât-ı Celîl-i Zülcemâl ve Mâbud-i Cemîl-i Zülcelâl’in huzuruna kabulü”dür.(3)
Evet, insan için Allah’a muhatap olmaktan ve O’nun ile böyle ulvî bir sohbet etmekten daha büyük bir huzur, daha büyük bir izzet ve şeref düşünülebilir mi? Böyle bir davetin ulviyetini ve kıymetini anlayan bir insanın şevk ile o huzura koşması icab eder.
İnsan nafile ibadetler, dua, zikir ve Kur’an okumakla da Cenâb-ı Hak ile mükâleme şerefine her an ve her yerde nail olabilir. Namaz kılmayan bir insan, bu şereften mahrum kalacağı gibi, büyük bir azaba da dûçar olacaktır.
İnsan günde beş defa namaz vasıtası ile Allah’ın huzurunda olmanın manevî lezzetini tadıyor.
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, On Birinci Söz.
(2) bk. İşaratü-l İ’caz, Bakara Suresi, 21 ve 22. Ayetlerin Tefsiri.
(3) bk. Sözler, On Altıncı Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü