"Nasıl ki afakın ve dünyanın fena ve zevalinin arkasında Bakî-i Zülcelal’in Baki esmasının cilvelerini gördüm tam teselli buldum. Öyle de şahsıma baktım,.." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Nasıl ki afakın ve dünyanın fena ve zevalinin arkasında Bakî-i Zülcelal’in Baki esmasının cilvelerini gördüm tam teselli buldum. Öyle de şahsıma baktım, şahsımdaki müteaddit, muhtelif tabaka-i mevcudat-ı nefsiye ve meftun olduğum sıfat ve hakaik-i şahsiye gayet süratle zeval ve fenaya koştuklarından, insanın fıtratındaki aşk-ı beka sırrıyla o fânilerde bir beka aradım." (Lem'alar, Yirmi Dokuzuncu Lem'a, Beşinci Bab, Haşiye-1)

Afak, insanın dışındaki âlemleri ifade eden genel bir tabirdir ve bu âlemlere dünya da denilmektedir. Yani afak ve dünya aynı manayı ifade eden iki genel terimdir ve insanın özel âleminin dışında kalan bütün kâinatı ifade eder. Mevsimler, Güneş, Ay, denizler, ovalar, hayvanat ve nebatat hep afak âlemlerdir ve insan için önemli nimetlerdir.

Dünya ve afakın fâni ve zevale mahkum olması, nasıl Allah’ın Baki ismini gösterip ispat eden parlak bir ayna ise, benzer bir ilişki insanın özel ve hususi âleminde de geçerlidir.

İnsanın özel ve hususi âlemi, aynı afak âlemi gibi geniş ve küllidir. Bu âlemde de muhtelif dünyalar ve nimetler bulunuyor, ama bunlar da afak âlemleri gibi fâni ve zevale mahkumdur.

Mesela, insanın gençliği, bedeni, sağlığı, boyu posu, güzelliği ve tazeliği hepsi birer insanın şahsi âleminin nimetleridir ve bunlar da süratle zevale ve fenaya doğru gidiyorlar.

İnsan sahip olduğu bu nimetlerin yok olup gitmesine razı olmuyor, gönlü kırılıyor ve ruhu inciniyor. Bu nimetler için bir beka yolu arıyor. Oysa dünya hayatı içerisinde böyle bir yol yok. Bu nimetlerin bekasının tek bir yolu var, o da imandır. Yani insanın meftun olduğu bütün bu nimetler, ancak cennette ebedi bir şekilde insana verilecek. İnsan ancak bundan memnun ve mesrur olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...