"Nefs-i insaniyetin mübtela olduğu âfil ve nâfil şeylerin, etvar-ı âlem üzerinde hakikatlarını gösterip, kalbin rabıtasını kesip, yüzünü beka veahirete çevirir." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Nefs-i insaniyetin müptela olduğu âfil ve nâfil şeylerin, etvar-ı âlem üzerinde hakikatlarını gösterip, kalbin rabıtasını kesip, yüzünü beka ve ahirete çevirir." (bk. Lem'alar, Fihrist, On Yedinci Lem'a.)

İnsan nefsi dünyanın boş, fani, gelip geçici şeylerine müptela derecesinde ve aşk seviyesinde bağlı ve bağımlıdır. Birinci Nota'da bu hastalığa ve tedavisine işaret ediliyor.

Oysa şu âlemin son bulmasından sonra sana arkadaşlık etmeyen ve dünyanın kıyametle harap olmasından sonra senden ayrılmaya mahkum olan şeylere kalbi bağlamak, ahiret için yaratılan insana lâyık değildir. Buna şahit dünyadaki her şeyin fani ve gelip geçici olmasıdır.

Mesela, insan gençliğine müpteladır, ama en fazla on-yirmi yıl sürüyor; hayata müpteladır, ama altmış yetmiş yıl yaşıyor; bir çiçeği seviyor, çürümesi bir iki hafta içinde gerçekleşiyor vesaire...

Öyle ise insanın bu kadar hızlı ve çabuk elden çıkan şeylere kalbini ve gönlünü bağlaması büyük bir hata olduğu gibi büyük bir azap sebebidir de. Çünkü kalp her ayrılıktan sonra ayrı bir azap ve elem çeker. Gönülde yer edinmiş her fani o gönlü yırtan bir diken bir çalı gibidir.

Bu durumda insan mutlu ve huzurlu olmak istiyorsa, kalbini fani şeylere değil baki olan Allah’a bağlamalı ve Onunla mutmain olmalıdır.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Hususen senin rağmına olarak husulü anında seni terk eden fâni şeylerle kalbini bağlamak, kâr-ı akıl değildir." cümlesini izah eder misiniz?

- "Cenâb-ı Hak bir abdini severse, dünyayı ona küstürür, çirkin gösterir." cümlesini izah eder misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...