Peygamber Efendimiz için kullanılan "Bütün ahvâliyle rahmeten li'l-âlemîn olamazdı." ifadesini açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Cevaben dedim: Nasıl ki Peygamberimiz (a.s.m.), mucizâtından ve hasâisinden başka, ef'al ve ahval ve etvârında beşeriyette kalıp, beşer gibi âdet-i İlâhiyeye ve evâmir-i tekviniyesine münkad ve mutî olmuş. O da soğuk çeker, elem çeker, ve hâkezâ... Her bir ahval ve etvârında harikulâde bir vaziyet verilmemiş, tâ ki ümmetine ef'âliyle imam olsun, etvârıyla rehber olsun, umum harekâtıyla ders versin. Eğer her etvârında harikulâde olsaydı, bizzat her cihetçe imam olamazdı, herkese mürşid-i mutlak olamazdı, bütün ahvâliyle rahmeten li'l-âlemîn olamazdı."(1)
Peygamber Efendimiz (asm) insan değil de melek olsa idi, insanların ne çektiğini ne hissettiğini bilemez, onlara karşı tam bir şefkat gösteremezdi ve tam bir şefkat kahramanı olamazdı.
Adiyat denilen şeyler, insanın hayatına taalluk eden yeme, içme, uyuma ve evlenme gibi beşerî ahvaller hep adiyattandır. Şayet Peygamber Efendimiz (asm) her hali ile mükemmel olup harikulade bir hayat yaşasa idi, bize rehber ve imam olamazdı. Ve bu adiyatın içindeki İlahî ikram ve ihsanları hakkı ile tanıyıp bize hakkı ile tarif edemezdi. Mesela, elmanın tadına bakmadan, elmanın nimetlerini ve Allah’ın oradaki kudret mu’cizelerini bize tarif edemezdi.
Nasıl ki, melekler yiyip içmedikleri için, o leziz nimetleri tartmak ve şükretmek noktasında insana yetişemiyor ve imam olamıyor. Zira o yiyecek ve içecekleri tadacak ve tartacak cihaza sahip değildirler. Aynı şekilde, Peygamber Efendimiz (asm) şayet bir melek gibi harika bir şekilde yaşasa idi, bu hususlarda bize rehber ve imam olamazdı. Hâlbuki Allah mühim mu’cize ve ikramlarını bu âdiyat denilen yeme ve içme gibi şeylerin içine gizlemiştir.
(1) bk. Sözler, On Beşinci Söz'ün Zeyli.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü