"Risalete inkılâp eden velâyet-i Ahmediye" Ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Peygamber Efendimiz (a.s.m), velayet ayağıyla mi'raca çıkmıştır. Yani O’nu Mi’raca çıkaran sır, velayetidir. Fakat O (a.s.m) velayetiyle Mi’raca çıktığı halde, risaletin vazifesi olan bazı emir ve müjdelerle döndü.
Namazın farz kılınması ve Bakara suresinin son ayetlerinin kendisine verilmesi gibi. Malumdur ki, hiçbir veliye vahiy gelmez ve hiçbir veli din ile alakalı hüküm koyamaz. Ama Velayet-i Ahmediye (a.s.m) mi’ractan sonra, vahiy ve dine ait hüküm koyma makamı olan risalete inkılab etmiştir.
İşte Allah Resûlünün (a.s.m.) velayet ciheti olan iman, ibadet, ihlas, tevekkül, teslim, ahlak-ı hasene gibi kemâl sıfatları öyle bir dereceye varıyor ki, bu velayet Mi’rac kerameti olarak tezahür ediyor. Yani onun velayeti sadece şahsî bir kemâl olmakla kalmıyor, Mi’racdan ümmetine, başta beş vakit namaz olmak üzere, birtakım mukaddes hediyeler getiriyor. İşte bu hediyelerin getirilmesi risalet cihetiyle olduğundan onun velayeti risaletine mebde olmuş oluyor.
Elbette ki, Peygamber Efendimiz (asm) mir’acdan önce de peygamber idi. Ancak, bu üstün makamına mi’rac mu’cizesiyle daha nice mertebeler, kemâller, meziyetler ilave edildi.
İnsanların icraatlarında da bunun küçük bir misâlini görüyoruz. Bir padişah, vezirlerinden en muvaffak olanı sadrazam yapıyor. Bu zât daha önce de yine vezir idi. Üstün muvaffakiyetiyle bu yeni makama getirildi ve diğer vezirlerden çok daha ileri derecede padişaha muhatap oldu ve onun emirlerini halka daha ileri derecede ilana memur edildi.
Resul-i Ekrem Efendimiz (asm.) mi’raca Velayet ayağıyla çıkmış, ama Resul olarak dönmüş. İşte bu sırdandır ki, gidişi muayyen bir zamanla olmuştur. Çünkü velayette zaman vardır, amma gelişi bir anda olmuştur. Çünkü risalette zaman söz konusu değildir.
Ek bilgi için tıklayınız:
- EŞSİZ YOLCULUK: Mİ’RAC
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü