"Sair asırlarda o ehl-i dalalet ahireti bilmiyor ve inkâr ediyor. Elması elmas bilmiyor, dünyayı tercih ediyor." Bu asırda durum farklı mı?
Değerli Kardeşimiz;
"Bu cümlenin bu asra bir hususiyeti var. Çünkü hiçbir asır böyle bir tarzı göstermemiş. Sair asırlarda o ehl-i dalalet ahireti bilmiyor ve inkâr ediyor. Elması elmas bilmiyor, dünyayı tercih ediyor." (Şualar, Birinci Şuâ)
Bu asırda ulaşım, iletişim gelişip dünya küçük bir köy hâline geldiği için iman ve inanç ile ilgili durumlar daha açık ve bilinir bir hale gelmiştir. Bu sebeple bu asırda ahiret hayatı bütün delilleri ile göz önünde ve bilinir bir vaziyettedir. Bu asrın insanları bile isteye, dünya hayatını ahiret hayatına tercih ediyorlar.
Eski asırlarda ise kâfirler ve inançsızlar ahiret hayatını yeteri kadar bilmiyorlardı. Ahiretin varlığını hissettirecek kuvvetli delillerden mahrum idiler. Ahiret hayatını elmas olarak bilmedikleri için, dünya hayatını tercih etmeleri daha kolay oluyordu.
Bu asırda dünya sevgisi öyle şiddetlenmiş ki;
"O bedbahtlar, bazı ehl-i imanın (imanları beraber olduğu halde) ve bir kısım ehl-i ilmin (ahireti tam bildikleri halde) onlara iltihak delaletiyle, bilerek ve severek hayat-ı dünyeviyeyi dine ve ahirete, yani elması tanıdığı ve bulduğu halde beş paralık şişeyi ona tercih etmek gibi sefahet-i hayatı, dinî hissiyata muannidane tercih edip dinsizlikle iftihar ederler." (bk. age., ay.)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Dünyayı ahirete tercih etmek; hastalıktır.(Video)
- Birinci Şuâ'daki; Yirmi Dokuzuncu Ayet'in sehvine dair tafsilatın üçüncü ayetini açar mısınız?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü