"Şu sırrın izahı, Allah’ı tanımayanlara ve daha tam tasdik etmeyenlere karşı zamanı olmadığından, kapıyı kapıyoruz." Sonradan izah edilmiş mi acaba?
Değerli Kardeşimiz;
"Hayatta hissiyat suretinde kaynayan memzuç nakışlar, pek çok esma ve şuûnât-ı zatiyeye işaret eder, gayet parlak bir surette Hayy-ı Kayyûmun şuûnât-ı zatiyesine aynadarlık eder. Şu sırrın izahı, Allah'ı tanımayanlara ve daha tam tasdik etmeyenlere karşı zamanı olmadığından, kapıyı kapıyoruz." (Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Otuz Birinci Pencere)
Üstadımız burada Şuunat-ı İlahiye dediğimiz “şan, hâl, tavır, kabiliyet” anlamlarına gelen ve ehl-i imanca tabirince cevaz verilmemiş Allah'a ait özel hâllerden bahis açıp, yanlış anlaşılabilir endişesiyle de kapıyı aralamadan tekrar kapatıyor.
Fakat Risalelerde daha sonraları bu konunun çok dikkatli bir şekilde işlendiğini görüyoruz. Mesela; Otuz İkinci Söz'ün İkinci Mevkıf'ının Üçüncü Maksat'ının Dördüncü Remzi'nde, Yirmi Dördüncü Mektup'ta ve Otuzun Lem'anın Altıncı Nüktesi olan Kayyum isminin izahında zikredilmiş ve genişçe açıklanmıştır.
İlave bilgiler için tıklayınız:
- "Şuunat" ve "şuunat-ı İlahiyye" kavramlarını biraz açar mısınız?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü