"Sâni-i Zülcelâlin sanatında, harekât nihayet derecede muhteliftir. Mesela, savtın süratiyle ziya, elektrik, ruh, hayal süratleri ne kadar mütefavit olduğu malum..." Varlıkların hareket farklılıklarının mi’rac hakikatiyle münasebetini açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Mi’raca bir anda gidip dönme hadisesini aklına sığıştıramayan kimselerin aldandıkları nokta, bu büyük mucizeyi kendi işleriyle mukayese etmeleridir. Bu hadise büyük bir mucizedir, her mucize gibi bu da insan idrakinin çok ötelerinde tahakkuk eder. Bununla birlikte, Üstad Hazretleri meseleyi akla yakınlaştırmak için kendimizde ve çevremizde meydana gelen hadiselerde farklı zaman ölçülerinin geçerli olduğunu nazara veriyor ve bu kadar çok işi bu kadar farklı zaman birimlerinde birlikte icra eden sonsuz kudret sahibi Cenâb-ı Hak için, bir kulunu bir anda kâinat ötesine götürmenin, ahiret âlemlerini seyrettirerek huzuruna kabul ile tekrar dünyaya göndermenin son derece kolay olduğunu akla da kabul ettiriyor.

Bunun için, "Sâni-i Zülcelâlin sanatında, harekât nihayet derecede muhteliftir.” buyurduktan sonra şu misalleri veriyor:

"Mesela, savtın süratiyle ziya, elektrik, ruh, hayal süratleri ne kadar mütefavit olduğu malum. Seyyaratın dahi, fennen harekâtı o kadar muhteliftir ki, akıl hayrettedir." (Sözler, Otuz Birinci Söz, İkinci Esas.)

Kâinatın bir küçük misali olan insanın vücudunda da bu hakikatin çok misalleri vardır. Tıpla ilgili yayınlarda geçen örneklerden sadece birkaçı:

Bir insandaki toplam hücre sayısı 100 trilyon, her saniye ölen hücre sayısı yaklaşık 50 milyon, her saniyede yaratılan hücre sayısı da yine yaklaşık 50 milyondur. Yani biz “saniye kelimesinin ilk hecesini” telaffuz edinceye kadar bedenimizde elli milyon hücre yaratılıyor. Bir saniyede bütün insanlarda yaratılan hücre sayısını rakamlarla ifade etmek mümkün değil. Buna bir de hayvanlar âleminde o saniyede yaratılan hücreleri ilave edelim ve şöyle bir düşünelim:

Sadece hücreler âleminde bu kadar çok işi bir anda ve birlikte icra eden Cenâb-ı Hak için bir sevgili kulunu bir anda mi’raca çıkarmak ve tekrar geri döndürmek son derece kolay olmaz mı?

Güneş'in ışığı yaklaşık yüz elli milyon kilometre mesafeyi sekiz dakikada kat ederek dünyamıza ulaşıyor. Üstadımız bir de ruh ve hayal süratlerini örnek veriyor. Bu misaller çok daha mühimdir. Zira ruh için zaman söz konusu değildir. İnsan dünyada iken cennet ve cehennemi düşünebilir ve hayal edebilir. Bu faaliyetler için bir zaman söz konusu olmaz, ancak kolaylığı ve sürati ifade etmek üzere “bir anda” deriz. Allah Resulünün (asm.) ruhu cismaniyetine galip olduğu için, onun mi’rac yolculuğu da ruh ve hayal süratiyle gerçekleşmiştir.

Bizim ruhumuz çoğu işlerde bedenimize bağlı. Aklen ve hayalen yıldızlara bir anda gidebildiğimiz halde, yolun karşısına bir anda geçemiyoruz. Bu ikinci halde ayaklarımızın kuvveti ve hareket sürati bizi bağlıyor.

Biz bu aciz halimizi ölçü alarak mi’racı anlayamayız. Meseleye Allah’ın sonsuz kudreti canibinden bakmak, o kudrete göre düşünmek gerekiyor. O zaman ortada hiçbir zorluk kalmaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 931
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Adem68474

Hayalin sürati ruhdan daha ile denilebilir mi?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Ruh tam nuraniyet kazandığında hayalden daha hızlı olur zamanın kayıtlarından tecerrüt eder. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...