"Sıdk kendi hüsn-ü hakikîsini kemâl-i haşmetle izhar ve onunla temessük eden Muhammed’i (a.s.m.) âlâ-yı illiyyîn-i şerefe ilâ ve âlemde inkılâb-ı azîmi ika ettiğinden, şarktan garba kadar kizbden bu’d derecesini göstermekle..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Sıdk, kendi hüsn-ü hakikisini kemal-i haşmetle izhar ve onun ile temessük eden Muhammed’i (asm) a’lâ-yı illiyyîn-i şerefe i’lâ ve âlemde inkılab-ı azîmi îka ettiğinden, şarktan garba kadar kizbden bu’d derecesini göstermekle kıymet-i âliyesini i’lâ etmek cihetiyle sûku ve metaını gayet nâfık ve râic etmiştir .(*)"

(*) Şimdiki hürriyet gibi.(1)

Doğruluk kendi güzelliğini göstermekte başka araç ve vasıtalara ihtiyaç duymaz. Doğruluğun en zirve temsilcisi olan Hazreti Muhammed (asm) doğruluğu fiilen ve cismen en yüksek makamı ile gösterdiğinden, yalan ile doğruluğun arasındaki mesafe doğu ile batı, sera ile süreyya gibi belirgin, net ve açık hale gelmiştir.

Hazreti Muhammed (asm) sıdkı öyle yüce ve güzel bir şekilde temsil etmiştir ki, insanlarda sıdkı almaya müthiş bir iştiyak ve motive oluşturmuştur. Sahabenin erişilmez makamlara ulaşmalarında bunun etkisi çok büyük olmuştur. Ebu Cehil kizbin ete kemiğe bürünmüş hali iken, Hazreti Muhammed Efendimiz (asm) ise sıdkın ete kemiğe bürünmüş hâli oluyor. Peygamber Efendimiz (asm)'in bu hizmeti, yani sıdk ile kizbin arasını açma hizmeti, insanlık tarihinin en büyük bir devrimi niteliğindedir.

O dönemdeki toplumsal eğilim ve revaç sıdk idi, şimdi ise hürriyettir. Hürriyetin misal olarak verilmesinin sebebi, hürriyetin günümüzde insanlık için mergub bir meta (rağbet edilen kavram) olmasından dolayıdır.

(1) bk. Muhakemat, Üçüncü Makale (Unsuru'l-Akide), İkinci Maksat.

İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (47. Bölüm).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...