"Şirki tevehhüm ve itikad edenleri gayet hiddetle dergâhından tard eder." cümlesini izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"... Belki gayet şiddetle reddeder ve şirki tevehhüm ve itikad edenleri gayet hiddetle dergâhından tard eder. İşte, Kur'ân-ı Hakîmin ehl-i şirk aleyhinde gayet şiddet ve hiddetle beyanatı bu mezkûr hakikatten ileri geliyor."(1)

Nefsu’l-emirde, yani işin esasında ve özünde küfür ve şirk diye bir şey yoktur. Küfür ve şirkin esası ademdir, yani yokluktur. Haliyle şirk ve küfür insan zihninin boş ve esassız bir tevehhümüdür.

En büyük seyyie şirktir. Allah’ın Zât’ı vacibdir, ezelîdir, ebedîdir, sıfatları sonsuzdur. Ne bir başka Vacibü’l-Vücûd, ne de sıfatları sonsuz bir başka İlah olamayacağına göre, Allah’a şirk koşan kimse bunu kendi aklında şekillendirmiş, sonra da “Beni ve bütün âlemi, benim zihnimde teşekkül ettirdiğim bu ilah yaptı.” diyecek kadar da akıldan uzak bir yola sapmıştır.

Şirk ve küfrün kizb ve bühtan olması da bu mânadadır. Çünkü olmayan veya olması mümkün olmayan bir şeye var demek, en büyük yalandır, bühtandır.

Allah’ın Vahid ve Ehad olduğuna bütün kâinat kat’î şahitlik ederken, her varlık O’nun birliğini ilan ederken, O’na şerik koşmak, yalan ve iftiranın en büyüğü, cürmün şiddetlidir. Şirk ehlinin ebedî bir cehennem ile cezalandırılması aynı adalettir.

Esasında şirk ve küfrün mahiyetinde Allah’a meydan okuma O’nu -hâşâ- hafife alma, izzet ve azametine saygısızlık etme, bütün icraat ve işlerini boş ve mânasız sayma, mutlak ve mükemmel sıfat ve isimlerini lekeleme, Onun mülkünde çalışan mahlûkatının hakkını çiğneme gibi sayısız cinayet ve çirkinlikler bulunuyor. Bu yüzden ayette şirkin, "en büyük bir zulüm" olduğu beyan edilmiştir.

Allah’ın kâfirleri ve müşrikleri dergâhından kovması, onları ebedî olarak ve şiddetli bir şekilde cehennemde cezalandırması mânasındadır. Küfür ve şirk ile ölenlere af kapası kapalıdır, onlar ebedî cehennemde azap göreceklerdir. Nitekim bir ayette mealen şöyle buyurulur:

“Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.” (Nisa Suresi, 48)

(1) bk. Şualar, İkinci Şua, İkinci Makam.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...