Sofestâîler her şeyi inkar ediyor, haşa Allah'ın sefih bir oyuncu olduğunu mu iddia etmeyecek ya da ahireti reddetmeyecek? Bunların tasavvuruna kolay kolay yanaşamadığı nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"...Şu kâinatta gördüğümüz icraat-ı hakîmâne ve ef’âl-i kerîmâne ve ihsânât-ı rahîmânenin sahibini -haşa, sümme haşa- sefih bir oyuncu, gaddar bir zalim olduğunu kabul etmek lazım gelir ki, nihayetsiz muhal bir inkılâb-ı hakaiktir. Hatta, her şeyin vücudunu ve kendi nefsinin vücudunu inkâr eden ahmak Sofestâîler dahi bunun tasavvuruna kolay kolay yanaşamazlar." (Sözler, Onuncu Söz, Onuncu Hakikat)

Yani -haşa- Allah’ın sefih bir oyuncu, gaddar bir zalim olduğu düşüncesine Sofestailer bile yanaşmaz denilerek bu düşüncenin ne kadar akıl dışı ne kadar mantık dışı olduğu vurgulanıyor.

En ahmak adam ve en ahmak düşünce akımı bile Allah’ın sefih bir oyuncu, gaddar bir zalim olduğu düşüncesine hükmedemez denilmek isteniyor. Ondandır ki, böyle bir Allah inancı onlara absürd geldiği için hem Allah'ı hem kainatı hem de kendilerini inkâra kadar gidebiliyorlar.

Küfür iki çeşittir:

Adem-i kabul: İman hakikatlerine karşı lakayt kalmak. Hakikatleri, düşünmeden, kafa yormaksızın inkâr etmektir.

Kabul-u adem: Gerçek olmayan bir fikri yahut inancı kabul etmek, hakikatin zıddına inanmak ve bunu dava etmektir.

Sofestailerin Allah’ı ve kâinatı inkâr etmeleri adem-i kabul iledir. Bir önerme, bir düşünce geliştirme ve bir delil getirme şeklinde değildir.

Adem-i kabul, yani kabulsüzlük, iman hakikatlerini düşünmeden yaşamak ve inkâra sapmak. Bazı insanlar vardır, ne gökyüzünü düşünmeye değer bulurlar ne yeryüzünü ne de içindeki garip, bedi ve harika eserleri. Bu adamlar, ölümü düşünmeden yaşamayı, kendilerini ve kâinatı unutmayı, zevk ve menfaatten başka bir şey düşünmeyip günlerini gün etmeyi, başka her şeyi lüzumsuz, manasız bulmayı hayatlarının değişmez prensibi kabul etmişlerdir.

Nefsanî arzularının esiri eden böyle bir hayat tarzı, bu adamların iman hakikatleri üzerinde düşünmelerine, kafa yormalarına engel olur ve hidayetlerine perde çeker. İşte bu kesimin itikadı ve küfrü “adem-i kabul” olarak isimlendiriliyor. Bu inkâr kolaydır ve inkârcıların çoğu bu gruba girer ve bu yolda giderler.

Demek Sofestâîler bir an akıl ve mantık içine girmiş olsalar Allah’ın sefih bir oyuncu, gaddar bir zalim olduğu düşüncesini asla kabul etmezler anlamında böyle bir ifade kullanılıyor. Yoksa Sofestâîlerin böyle bir düşünceden haberleri bile yok.

Özetle Üstad'ımız burada "aklı başında mantık dairesinde hareket eden kim olursa olsun böyle mantık dışı bir hükme gitmez" demek istiyor ve bunu en alt perdeden örnekleme ile izah ediyor.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Risale-i Nur'da sofistik düşünceye karşı cevap var mıdır?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 219
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...