Üçüncü Mesele olan Üçüncü Risale
İçerikler
-
"Kur'an-ı Hakîm'in sadık bir hizmetkârı, ne kadar adi olursa olsun Kur'an namına, en büyük insanlara emirlerini çekinmeyerek tebliğ eder..." İzah eder misiniz?
-
"Hakaik-i imaniyeden bir tek meselenin inkişafı ve vuzuhu, benim indimde binler ezvak ve kerâmâta müreccahtır." Daha keşfedilmemiş hakikat var mıdır, yoksa Risale-i Nur hepsini keşfetmiş midir?
-
"Hasta evvela kendine bakmalı; sonra hastalara bakabilir." Hasta doktor, hastalara bakamaz mı? Bu cümleden maksat nedir?
-
İmam-ı Rabbani Hazretlerinin "Mirza Bediüzzaman’a Mektup" dediği mektubu yayınlar mısınız?
-
Üstad, İmam-ı Rabbani'nin Mektubat'ını tefeül ederek açmış ve kendisinin adına bir mektup çıktığını söylemektedir. Üstad'ın dışında Bediüzzaman lakabı almış kimse yok mu? İmam-ı Rabbani o zamandan Üstad'ımıza nasıl mektup gönderiyor?
-
"Bu muhtelif turukların başı ve bu cetvellerin menbaı ve şu seyyarelerin güneşi Kur’ân-ı Hakîm'dir. Hakiki tevhid-i kıble bunda olur. Öyle ise, en âlâ mürşid de ve en mukaddes üstad da odur. Ona yapıştım." İzah eder misiniz?
-
"En âlâ mürşid de ve en mukaddes üstad da odur." Üstad'ın Kur'an'ı üstad kabul etmesi ne demektir? Kur'an insan değildir; ayrı bir varlık gibi anlaşılıyor, burayı nasıl anlamak lazım?
-
"Nâkıs ve perişan istidadım elbette layıkıyla o mürşid-i hakikinin âb-ı hayat hükmündeki feyzini massedip alamıyor. Fakat ehl-i kalb ve sahib-i halin derecâtına göre, o feyzi, o âb-ı hayatı, yine onun feyziyle gösterebiliriz." İzah eder misiniz?
-
"Demek, Kur’ân’dan gelen o Sözler ve o nurlar, yalnız aklî mesâil-i ilmiye değil, belki kalbî, ruhî, hâlî mesâil-i imaniyedir. Ve pek yüksek ve kıymettar maarif-i İlâhiye hükmündedirler." Burayı, hassaten "hâlî" kısmı ile izah eder misiniz?
-
"Sahabelerden ve Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiînden en yüksek mertebeli velayet-i kübra sahibi olan zatlar, nefs-i Kur'andan bütün letaiflerinin hisselerini aldıklarından ve Kur'an onlar için hakikî ve kâfi bir mürşid olduğundan gösteriyor..." İzah eder misiniz?
-
"Kur'ân onlar için hakikî ve kâfi bir mürşid olduğundan..." dersek, Peygamber Efendimizi bir kenara koymuş gibi olmaz mıyız?
-
"Zahirden hakikate geçmek" ne demektir? Zahir nedir, hakikat nedir?
-
"Sözler ve Kur’ân’dan gelen nurlar, aklıma ders verdiği gibi, kalbime de iman hali telkin ediyor, ruhuma iman zevki veriyor ve hakeza..." cümlesini açıklar mısınız?
-
"Güneş varken mumların ışığı altına girmeye ihtiyaç yok. Madem güneşi gösteriyorum; benden mum ışığı istemek manasızdır, lüzumsuzdur. Belki onların bana dua ile manevi yardımla hatta himmetle muavenet etmeleri lazım." İzah eder misiniz?
-
"Onlar, Nurlardan aldıkları feyze kanaat etmek, onların üstüne haktır." Risale-i Nur'dan başka kaynağa müracaat yanlış mıdır?