"Temsilin hâsiyeti olan aklî bir şeyi hissî bir şeyle ve aslı olmayan mevhum bir şeyi muhakkak ve mevcut olan birşeyle ve gaip olan bir şeyi, hâzır bir şeyle tasvir etmektir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanlar bilmediği, hissetmediği ve ülfet peyda etmediği şeylerden ürker ve tevahhuş eder, mücerred şeyleri kavramakta ve anlamakta zorlanırlar.
Meselâ, hayatında hiç portakal görmemiş bir adama, onu en güzel tarif etmenin yolu ona en yakın olan mandalinayı misal vermekle edilebilir. Yoksa mücerred ne kadar mükemmel de tarif olunsa, portakalı kıyassız ve temsilsiz anlayamaz.
İnsan, bilinmeyeni bilinen ile kıyas yapmadan, bir şeyi idrak edemez. Bu yüzden Allah kendi isim ve sıfatlarını kıyaslaması ve idrak etmesi için insana birtakım vehmî ve farazî hatlar tayin etmiştir. Bu hatlar sayesinde insan Allah’ın mutlak ve sınırı olmayan isimlerini bilebilir ve bulabilir.
Meselâ; insana vehmî ve farazî olarak cüz’î bir kudret verilmiştir. İnsan bu cüz’î kudretini Allah’ın sonsuz kudretine bir dürbün, bir mikyas yaparak, o sonsuz kudret hakkında bir nebze de olsa malumat sahibi olur. İnsan der; “Ben cüz’î kudretim ile şu evi nasıl yaptıysam; Allah ise sonsuz kudreti ile bütün kâinatı yaptı.” Şayet insanda bu cüz’î kudret olmasa idi, hiçbir zaman Allah’ın sonsuz kudretini hissedip bilemeyecekti.
Ama insandaki bu cüz’î kudret ve buna benzer bir takım farazî hatlar, hakiki manada onun değildir. İnsan bu cüz’î sahibiyet ve malikiyet duygularını sadece Allah’ın sonsuz sıfatlarını mukayese etmek ve kavramak için kullanabilir. Şaşırıp da, hakiki sahibim derse şirk derelerine yuvarlanır.
Bilinmeyen âlemler, ancak bilinen âlemlerden yola çıkılarak anlaşılır. Bu yüzden Kur’an, insanların ülfet peyda ettikleri şeylerden misal verip, meseleleri hislerine münasip temsillerle akla yaklaştırıyor. Cennetten bahsederken, dünya nimetlerinden misaller veriyor; dünya bahçeleri gibi tasvir ediliyor. Cehennem de hakeza, dünyevî cezalarla tasvir ediliyor.
Cennette nimetler de aşina olduğumuz dünya nimetlerine benzeyecek ama lezzetleri çok farklı olacak. Cennet nimetleri şekil olarak ülfet ve ünsiyet zevkini insana verirken, muhteva olarak da bambaşka bir lezzeti insana ikram edecektir. Yani cennetteki nimetler, lezzet bakımından dünyadaki ile kıyasa gelmeyecek kadar üstün ve mükemmel olacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü