"Adem, idam, hiçlik, mahv, fena, hakikat noktasında, ehl-i imanın dünyasında yoktur. Ve kâfirlerin dünyaları ademle, firakla, hiçlikle, fânilikle doludur." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet madem Allah var ve ilmi ihâta eder. Elbette adem, idam, hiçlik, mahv, fena, hakikat noktasında, ehl-i imanın dünyasında yoktur. Ve kâfirlerin dünyaları ademle, firakla, hiçlikle, fânilikle doludur. İşte bu hakikati, umumun lisanında gezen bu gelen darb-ı mesel ders verip, der:"
"Kimin için Allah var, ona her şey var. Ve kimin için yoksa, her şey ona yoktur, hiçtir." (Şualar, On Birinci Şuâ, Onuncu Mes'ele)
Allah’ın ezelî ve ebedî varlığı, yokluğa ve hiçliğe asla müsaade etmez ve ona bir imkân bırakmaz. Hakikî mânada bir yokluk olabilmesi için, -hâşâ- Allah’ın ezelî ve ebedî varlığının yok olması gerekir ki, bu da zatında mümkün değildir.
Madem Allah’ın her şeyi ihata eden bir ilmi var. Öyle ise Allah’a iman eden bir mü’minin âleminde yokluk, fena, idam ve hiçlik söz konusu olamaz. Bu da mü’minin kalbinde büyük bir saadet ve huzurun meydana gelmesine bir vesiledir.
Ama kâfir Allah’ın ezelî ve ebedî varlığını ve her şeyi ihata eden ilmini inkâr ettiği için, onun âleminde her an yok olma, mahvolma, hiçliğe düşme ve ebedî idam vardır. Böyle bir itikad da onun başında büyük bir bela ve dehşetli bir azap kaynağıdır. Her an yok olma korkusu ile yaşayan bir adamın, mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir. Tıpkı idamlık bir mahkûmun şarkılarla, leziz nimetlerle, idam sehpasının süslenmesi ile içkilerle teselli edilmeye çalışılması gibi.
“Ölüm ve idam intizarında bulunan bir adam, sehpanın tezyin ve süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi?” (Mesnevi-i Nuriye)
Hâlık’ını Malik’ini tanımayan bir insan için dünyanın bütün güzellikleri, süsleri, imkânları cennet gibi mükemmel bile olsa o kişi manen bir cehennem hayatı yaşar. İmansızlık, sahipsizlik, kimsesizlik dehşeti onun ruhuna bir cehennem azabı verir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü