"Elhasıl, nasıl ki iman, ölüm vaktinde insanı idam-ı ebedîden kurtarıyor; öyle de herkesin hususî dünyasını dahi idamdan ve hiçlik karanlıklarından kurtarıyor." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kimin için Allah var, ona her şey var. Ve kimin için yoksa, her şey ona yoktur, hiçtir."
"Elhasıl, nasıl ki, iman, ölüm vaktinde insanı idam-ı ebedîden kurtarıyor; öyle de herkesin hususî dünyasını dahi idamdan ve hiçlik karanlıklarından kurtarıyor. Ve küfür ise, hususan küfr-ü mutlak olsa, hem o insanı, hem hususî dünyasını ölümle idam edip mânevî cehennem zulmetlerine atar, hayatının lezzetlerini acı zehirlere çevirir."(1)
Her insanın kendine mahsus bir bakış açısı, nazarı ve hâdiseleri anlama şekli vardır. Şayet kişi hâdiselere iman ışığı ile bakarsa; her şeyin hakikati anlaşılır, güzellikleri görülür, âlemi nurlanır, mes’ud ve bahtiyar olur.
Mesela, iman nazarında ölüm; ebedî saadetin başlangıcı, sonsuz bir hayatın girizgâhıdır. Küfür ve inkâr nazarında her bir hâdise kişinin hayatını tehdit eden bir düşman, ölüm ise, bir idam-ı ebedî, kabir hiçlik kuyusu ve zülumat kapısıdır.
Yani insanın hususî âlemini, onun bakış açısı ve tasdiki şekillendiriyor. Hâdiselere iman ile baktığında âlemi nurlanıyor, küfür ile baktığında ise dünyası kararıp zülumata boğuluyor. İnsanın hususî âlemini nurlandırması; iman ile mümkündür.
1) bk. Şualar, On Birinci Şuâ, Onuncu Mesele.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü