"Âlem-i manadan âlem-i zuhura getirir, gözlere gösterir." İzah eder misiniz, âlem-i mana neresidir?

Değerli Kardeşimiz;

"Belki âyinedeki aksin fotoğraf vasıtasıyla kâğıt üstüne vücud-u haricî giymesi veyahut görünmeyen bir yazıyla yazılan bir mektuba gösterici maddeyi sürmekle görünmesi gibi, Ferd-i Vâhid'in ilm-i ezelîsinin âyinesinde bulunan mahiyet-i eşyaya ve suver-i mevcudata, gayet suhuletle, kudret onlara vücud-u haricî giydirir. Ve âlem-i manadan âlem-i zuhura getirir, gözlere gösterir." (Lem'alar, 30. Lem'a, Dördüncü Nükte)

"Âlem-i manadan âlem-i zuhura getirir, gözlere gösterir." ifadesi, Allah'ın, soyut ve görünmez olan manalar âleminden, somut ve görünür olan bu şehadet (görünen) âlemine tecelliler getirmesi ve bunları gözler önüne sermesi anlamına geliyor.

"Âlem-i mana" yani manalar âlemi her şeyin asıl hakikatlerinin, hikmetlerinin, sırlarının, isim ve sıfat tecellilerinin soyut olarak bulunduğu, bizim doğrudan idrak edemediğimiz âlemdir. Bir cihetle Allah'ın ilmindeki eşyanın mahiyeti olarak da değerlendirilebilir. Buna ayan-ı sabite de denilir.

Bu, bir tohumdaki ağaç potansiyeli gibidir; tohumda ağacın tüm bilgisi, programı, manası saklıdır, ama henüz görünür değildir. İncir çekirdeğinin içindeki kodlar ve yazılım âlem-i mana ise o kod ve yazılımın incir ağacı haline gelen kısmı ise âlem-i zuhur oluyor.

Âlem-i zuhur yani şehadet alemi ise bizim yaşadığımız, duyularımızla algıladığımız, görünen, işitilen, somut âlemdir. Yani manalar âlemindeki soyut hakikatlerin, somut varlıklar ve olaylar şeklinde ortaya çıktığı âlemdir.

"Âlem-i mana" ifadesiyle kastedilen belirli bir "yer" veya "mekân" değildir. Daha çok, Allah'ın ilim, irade, kudret gibi sıfatlarının tecelli ettiği ve her şeyin hakikatlerinin, planlarının, programlarının bulunduğu gayb âlemi ve manevi boyut kastedilir. Bu âlem, bizim fiziksel duyularımızla idrak edemediğimiz, fakat varlığına iman ettiğimiz soyut yani maddesel olmayan bir boyuttur.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Her şey Allah'ın ezelî ilminde vardı." denildiği zaman, akla şöyle bir soru geliyor: "Allah'ın ezelî ilminde zaman mefhumu olmadığından, her şey de o ilim dairesinde ezelî mi olur?"

- "Ayân-ı Sâbite" ne demektir?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü