Dördüncü Nükte
İçerikler
-
"Ferdiyet cilvesi, kâinat yüzünde öyle bir sikke-i vahdet koymuştur ki, kâinatı tecezzî kabul etmez bir küll hükmüne getirmiştir." Vahid ve Ehad isimleriyle birlikte izah eder misiniz?
-
"Bütün kâinata tasarruf edemeyen bir zat, hiçbir cüz’üne hakikî mâlik olamaz." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Öyle bir tesanüd, öyle birbirine muavenet, öyle birbirinin sualine cevap vermek ve birbirinin imdadına koşmak ve birbirine sarılmak, birbiri içine girmek suretiyle öyle bir vahdet-i vücut teşkil ediyorlar ki..." Muşahhas örnek var mı?
-
"Gayet muntazam, fakat gizli sikkeler" ne demektir, izah eder misiniz?
-
"Yalnız iki yüz bin hayvanat taifelerinin ve iki yüz bin nebatat enva'ının atkı ipleriyle dokunan nakışlı şu sikkeye bak..." Buradaki "atkı ipi" benzetmesini nasıl anlayabiliriz?
-
"Fakat insanların o kavânîn-i rububiyetin hüsn-ü cereyanlarına, yine emr-i İlâhî ile sûrî bir hizmeti var." İzah eder misiniz?
-
"Her bir insanın siması göz, kulak, ağız gibi aza-yı esaside birbirine benzediği hâlde, birer alamet-i farika ile hiçbirisine tamam benzemez." İkiz veya üçüzler de var, nasıl anlayabiliriz?
-
"Kâinatın âlemleri, envaları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki, kâinatın heyet-i mecmuasına malik olmayan bir sebep..." İzah eder misiniz?
-
"Bu kâinatın lâmbası olan güneşin bir olması, umum kâinat birinin olmasına işaret ettiği gibi..." Bir, neden "bir"i gösteriyor?
-
"O çiçek mührü kimin ise, bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler, o Zâtın kelimeleri hükmünde olduğuna ve o bahçe dahi Onun yazısı olduğuna, açık bir surette delâlet ediyor." Bu delalet nasıl oluyor, bir çiçek Allah'ın ise, neden tüm zemin de O'nun olmalı?
-
"Mağlub düşen düşman ordusunun bir müşirini, belki binler adamla beraber, o intisab kuvvetiyle esir edebilir." İzah eder misiniz?
-
"Sultan-ı Ezelî Ferd ve Ehad olduğundan hiçbir cihetle ihtiyaç yok, eğer farazâ ihtiyaç olsa her şeyin imdadına bütün eşyayı gönderir." İhtiyaç konusu ile birlikte açar mısınız?
-
"İşte, gözümüzle her vakit müşahede ettiğimiz bu çok harika eserlerin gayet küçük, ehemmiyetsiz şeylerden tezahürü, bilbedâhe ferdiyet ve ehadiyeti gösteriyor..." İzah eder misiniz?
-
"Mevcudat iki vecihle icad ediliyor. Biri ibdâ ve ihtirâ tabir edilen hiçden icaddır. Diğeri, inşa ve terkip tabir edilen,.." İsm-i Ferd bahsindeki bu paragrafı devamıyla açıklar mısınız?
-
"Bir zat, harika bir fabrikanın veya acip bir saatin veya muhteşem bir sarayın veya mükemmel bir kitabın..." Esbaba tapanların ve tabiatperestlerin cehaletlerine verilen bu misali izah eder misiniz?
-
Bir işi iki kişinin yardımlaşarak daha kolay yaptıklarını söyleyerek kâinatta iki yaratıcının olabileceğini savunanlara nasıl cevap verilebilir?
-
"Hiçbir şey, hiçbir zaman, hiçbir mekân, bir tek Sâni-i Zülcelâlin kabza-i tasarrufundan hariç olamaz." İzah eder misiniz?
-
"Evet, kâinatın envâları birbiri içine girift olması ve kenetleşmesi ve her birinin vazifesi umuma baktığı cihetle,.." Dünyamızda sürekli değişimler ve artma azalma var. Bu noktada bazı türlerin tükenmesi kemiyet ve keyfiyet olarak dengeyi bozmaz mı?
-
"Ferdiyet-i Rabbâniye ve vahdet-i İlâhiye, bütün kemâlâtın medarı, esası olduğu ve kâinatın hilkatindeki hikmetlerin ve maksatların menşei ve madeni olduğu gibi..." İzah eder misiniz?
-
"Çünkü, kâinatın Sânii, Vâhid-i Ehad bilinse, bütün kâinattaki kemâlât ve cemaller, o Sâni-i Vâhidde bulunan kudsî kemâlâtın ve cemallerin gölgeleri ve cilveleri ve işaretleri ve tereşşuhatları olduğu bilinecek..." Devamıyla açıklar mısınız?
-
"Ferdiyet olmazsa, beşerin bütün metalip ve arzuları sönecek. Hem hilkat-i kâinatın neticeleri hiçe inecek, hem mevcut ve muhakkak olan ekser kemâlâtın in'idâmına vesile olacak." İzah eder misiniz?
-
Beka arzusu gibi, "Ebede uzanmış ve kâinatın etrafına yayılmış, beşerin binler arzuları" nelerdir, izah eder misiniz?
-
"Bütün enbiya ve asfiya ve evliya, en büyük zevklerini ve saadetlerini, kelime-i tevhid olan Lâ ilâhe illâ Hû’da buluyorlar." İzah eder misiniz?
-
Otuzuncu Lem'a, Dördüncü Nükte, Yedinci İşareti açıklayabilir misiniz?
-
"Mahiyet-i Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmın, fevkalâde istidat ve cihazatıyla, âlem-i İslâmiyetin mâneviyâtını teşkil eden kudsî kelimâtı,.." kudsî kelimât ne olabilir?
-
"Habîbiyet derecesine çıkan ubudiyet-i Muhammediyenin (a.s.m.) velâyeti sair velâyetlerden ne kadar yüksek olduğunu anla." cümlesini devamıyla açıklar mısınız?
-
"Bidâyet-i İslâmiyede kelimât-ı kudsiyenin verdiği feyiz ve nurun başka bir meziyeti var. Tazeliği haysiyetiyle başka bir letâfeti, bir tarâveti, bir lezzeti var ki, gaflet perdesi altında mürur-u zamanla gizlenir, azalır, perdelenir." izah eder misiniz?
-
"Zât-ı Muhammediye (a.s.m.) ise, onları menba-ı hakikîsinden (Zât-ı Akdesten) turfanda, taze olarak, fevkalâde istidadıyla almış, emmiş, massetmiş. Bu sırra binaen, o zât, bir tek tesbihten, başkasının bir sene ibadeti kadar feyiz alabilir." Açar mısınız?
-
"İşte bu nokta-i nazardan, zât-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmın, haddi ve nihayeti olmayan merâtib-i kemâlâtta ne derece terakki ettiğini kıyas et." Efendimizin asm Miraç'tan sonra vefatına kadarki süreçte terakkisinin devam etmesinin izahı nasıl?