"Hem kâinatın mâhiyât-i mümkinesinden neş’et eden evsaf ve levâzımatından mukaddestir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bütün mahlûkların mahiyeti “mümkin” grubuna girer. Mümkin; olup olmaması müsavi demektir. Mümkin olan bir şey Allah’ın dilemesiyle varlık sahasına girer ve yine onun dilemesiyle yok olur yahut hiç vücûda gelmez.
Allah’ın varlığı ise zatındandır, vacibdir, ezelî ve ebedîdir
Cenab-ı Hakk’ın sıfatları vacip sıfatlardır. Bizim ve bütün mahlûkatın sıfatları ise mümkin sıfatlardır. Cenab-ı Hakk’ın sıfatları, bu sıfatlara benzemekten de münezzehtir. Bizim de hayatımız, kudretimiz, görmemiz, işitmemiz, bilmemiz, irademiz var. Bunların tümü bizim gibi mahlûkturlar. Beden mahlûk olduğundan bedene bağlı bütün organlar da mahlûktur. Aynı şekilde, bir mahlûk olan ruhun da bütün sıfatları mahlûktur. Mahlûkun sıfatları ise Hâlık’ın sıfatlarına hiçbir cihetle benzemez.
Cenab-ı Hakk’ın sıfatları mümkinatın sıfatlarına benzemekten münezzeh olduğu gibi, mukaddes zatı, mümkin olan mahlûkatın bütün ihtiyaçlarından, levazımatından da münezzehtir. Meselâ, bizim için yemek, içmek, dinlenmek, yürümek gibi nice levazımat vardır, yani bunların hepsi bizim için gereklidir. Hayatımız bunlarla devam eder. Vacib ve nur olan Allah, bütün levazımattan münezzehtir.
لَيْسَ كَمِثْلِهٖ شَيْءٌ جَلَّ جَلَالُهُ سُبْحَانَ مَنِ اخْتَفٰى لِشِدَّةِ ظُهُورِهٖ
سُبْحَانَ مَنِ اسْتَتَرَ لِعَدَمِ ضِدِّهٖ سُبْحَانَ مَنِ احْتَجَبَ بِالْاَسْبَابِ لِعِزَّتِهٖ“Onun benzeri hiçbir şey yoktur. Münezzehtir o Zat ki, şiddet-i zuhurundan ihtifa etmiştir.”
“Münezzehtir o Zat ki, zıddı ve rakibi olmadığı için istitar etmiştir (setrolmuş, gizlenmiştir)”
“Münezzehtir o Zat ki, esbabı izzetine perde yapmıştır.”(1)
(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Nokta.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü